What does acemi in Turkish mean?
What is the meaning of the word acemi in Turkish? The article explains the full meaning, pronunciation along with bilingual examples and instructions on how to use acemi in Turkish.
The word acemi in Turkish means novice, deneyimsiz, tecrübesiz, acemi, eğitimsiz, amatörce, olgunlaşmamış, acemi, acemi, amatör, deneyimsiz, tecrübesiz, acemi, beceriksiz kimse, acemi, acemi, acemi, stajyer, acemi, yeni başlayan, deneyimsiz, tecrübesiz, acemi, deneyimsiz kişi, acemi, çaylak, acemi, amatör, acemi, amatör, deneyimsiz, (işe, vb.) yeni başlamış, yeni başlayan, acemi, toy, deneyimsiz, tecrübesiz, askeri kamp/acemi birliği, acemi birliği, deneyimsiz/acemi/tecrübesiz kişi, deneyimsiz/tecrübesiz kimse, acemi çaylak, acemi asker, yeni/acemi oyuncu, yeni polis. To learn more, please see the details below.
Meaning of the word acemi
novice
|
deneyimsiz, tecrübesiz, acemiadjective (person: unpractised) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The inexperienced first-year players lost the game. |
eğitimsizadjective (lacking necessary skills) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Untrained staff must not operate the machine without supervision. |
amatörceadjective (pejorative, informal (not professional) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Amatörce bir oyundu ama başroldeki oyuncu çok iyiydi. Overall the play was amateurish, though the actor in the lead role was good. |
olgunlaşmamışadjective (immature) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) My son's inability to think ahead is typical of a callow teen. |
aceminoun (informal (newcomer or novice) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elsa showed the newbie how to use the machine. |
aceminoun (novice) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Learners are required to display "L" plates on their vehicles. |
amatörnoun (person: not a professional) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) For an amateur, Karen takes beautiful wildlife photographs. |
deneyimsiz, tecrübesiz, acemiadjective (person: not competent or practised) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) This piece is easy to play, even for a relatively unskilled pianist. |
beceriksiz kimse, aceminoun (pejorative (unskilled person) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Although Amber is very good at art, when it comes to music she's an amateur. |
aceminoun (novice) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The firm is a newcomer in the field of marketing. |
aceminoun (beginner at [sth]) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I'm trying to design an entire website although I'm a novice at HTML. |
stajyernoun as adjective (employee: in training) The college asked for volunteers for the trainee hairdressers to practice on. |
acemi, yeni başlayannoun as adjective (for beginners) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Beginner swimming lessons are on Saturday mornings. |
deneyimsiz, tecrübesiz, acemiadjective (figurative (inexperienced, new) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A fledgling reporter discovered the story by accident. |
deneyimsiz kişi, acemi, çaylaknoun (informal ([sb] inexperienced, novice) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) She took a bunch of rookies on an easy climb this afternoon. |
acemi, amatörnoun (US (person: novice) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The freshman senator is already getting her name in the news. |
acemi, amatör, deneyimsiznoun as adjective (person: not professional) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Greg doesn't get paid for his act; he's still an amateur comedian. |
(işe, vb.) yeni başlamışnoun as adjective (beginning, inexperienced) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We have a novice programmer working for us, but he will improve over time. |
yeni başlayanadjective (not yet experienced) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) This book contains tips and advice for the beginning runner. |
acemi, toyadjective (figurative (immature, naïve) (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The basketball player is still green, but will definitely get better as he matures. |
deneyimsiz, tecrübesizadjective (inexperienced) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) He is young at this job, but he will get better in time. |
askeri kamp/acemi birliğinoun (military training) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Charles graduated with honors from boot camp at Great Lakes Naval Base. |
acemi birliğinoun (reform facility) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The boot camps are designed to deter young criminals from reoffending. |
deneyimsiz/acemi/tecrübesiz kişinoun (figurative (person: inexperienced) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) It will be hard to finish the project now, working only with fledglings. |
deneyimsiz/tecrübesiz kimse, acemi çaylaknoun (slang (inexperienced person) (argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Our company hired a bunch of pups straight out of college. |
acemi askernoun (military) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The officer explained to the recruits what army life would be like. |
yeni/acemi oyuncunoun (informal (sport: first-year player) (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The rookie made a name for himself in last night's game. |
yeni polisnoun (informal (police, military: new recruit) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) This assignment's too dangerous for rookies. |
Let's learn Turkish
So now that you know more about the meaning of acemi in Turkish, you can learn how to use them through selected examples and how to read them. And remember to learn the related words that we suggest. Our website is constantly updating with new words and new examples so you can look up the meanings of other words you don't know in Turkish.
Updated words of Turkish
Do you know about Turkish
Turkish is a language spoken by 65-73 million people around the world, making it the most commonly spoken language in the Turkic family. These speakers mostly live in Turkey, with a smaller number in Cyprus, Bulgaria, Greece and elsewhere in Eastern Europe. Turkish is also spoken by many immigrants to Western Europe, especially in Germany.