What does bak in Turkish mean?
What is the meaning of the word bak in Turkish? The article explains the full meaning, pronunciation along with bilingual examples and instructions on how to use bak in Turkish.
The word bak in Turkish means baksana, bak, işte, Bak, aksiliğe bak, vay be, vay canına, işe bak, saçmalama, saçmalığa bak, vay canına, iyi eğlenceler, hayret bir şey, işe bak, işe bak, işe bak, a! allah allah! işe bak!, işe bak, hay Allah, hayret, iyimser ol, bak!, hoşgeldin, hoşgeldiniz, sen kendi işine bak, karışma, burnunu sokma, hey, keyfine bak, işe bak, dikkatli ol, kendine iyi bak, işe bak, işe bak, vay canına, hayata bak/amma da güzel hayat, bak sen, hey. To learn more, please see the details below.
Meaning of the word bak
baksanainterjection (US, slang (look) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Check it out, man! That car's just too cool. |
bak, işteinterjection (literary (look, see) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Behold! I bring you tidings of great joy. |
Bakinterjection (when making a point) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Look, I've had enough of your insolence; do as you're told! |
aksiliğe bakinterjection (commiserations) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) I heard you failed your driving test. Bad luck! |
vay be, vay canına, işe bakinterjection (UK, slang (expressing surprise, shock) (şaşkınlık ifadesi) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Blimey, you've lost weight! |
saçmalama, saçmalığa bakinterjection (UK, slang (nonsense) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
vay canınainterjection (informal (expressing amazement) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Crikey! Where'd you get that car? |
iyi eğlencelerinterjection (have fun, take pleasure) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) I'll pick you up when the movie's finished. Enjoy! |
hayret bir şeyinterjection (dated (expressing amazement) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Joe is stepping out with Lena now? Well, fancy! |
işe bakinterjection (mainly US, informal (expression incomprehension) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
işe bakinterjection (informal (exasperation) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) "Good grief! We must have been here for at least half an hour and still haven't been served." |
işe bakinterjection (informal, ironic (expressing displeasure) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Oh goody! My husband has left all the washing-up for me to do! |
a! allah allah! işe bak!interjection (expressing surprise) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Hello! I didn't even see that car there. |
işe bak, hay Allahinterjection (US, slang, euphemism (dismay, surprise) (şaşkınlık ifadesi) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Jeez, that's a lot of birds out there! |
hayretinterjection (Biblical, literary (look, behold) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Lo, the final match has begun! |
iyimser olinterjection (informal (consider positive aspects) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Look on the bright side: if you have nothing, you've got nothing to lose! |
bak!interjection (used for drawing attention) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Look! I think it's a UFO! |
hoşgeldin, hoşgeldinizinterjection (welcome!) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) We're not very formal around here - just make yourself at home! |
sen kendi işine bak, karışma, burnunu sokmainterjection (informal (the matter doesn't concern you) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) It's nothing to do with you; mind your own business! |
heyinterjection (UK, informal (used to attract attention when angry, etc.) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Oi, what are you doing over there? |
keyfine bakinterjection (informal (do as you wish) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) I don't care which dress you wear. Please yourself! |
işe bakinterjection (slang (indicating surprise) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Carly plays ukulele? Random! |
dikkatli olinterjection (informal (be cautious) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Take care - that spider could be poisonous! |
kendine iyi bakinterjection (informal (said on parting) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Take care, and see you next week! |
işe bakinterjection (informal (expressing disgust or emphasis) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Talk about a stupid thing to do! I can't believe you did that! |
işe bak, vay canınainterjection (surprise) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Well! I never expected to run into you here! |
hayata bak/amma da güzel hayatinterjection (expressing despair or exasperation) George works more than 80 hours a week. What a life! |
bak seninterjection (indignation) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Did I steal it? Why, of course not! |
heyinterjection (urban, slang (used to attract attention) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Yo, what are you up to later? |
Let's learn Turkish
So now that you know more about the meaning of bak in Turkish, you can learn how to use them through selected examples and how to read them. And remember to learn the related words that we suggest. Our website is constantly updating with new words and new examples so you can look up the meanings of other words you don't know in Turkish.
Updated words of Turkish
Do you know about Turkish
Turkish is a language spoken by 65-73 million people around the world, making it the most commonly spoken language in the Turkic family. These speakers mostly live in Turkey, with a smaller number in Cyprus, Bulgaria, Greece and elsewhere in Eastern Europe. Turkish is also spoken by many immigrants to Western Europe, especially in Germany.