What does fon in Turkish mean?
What is the meaning of the word fon in Turkish? The article explains the full meaning, pronunciation along with bilingual examples and instructions on how to use fon in Turkish.
The word fon in Turkish means background, arka perde, fon, fon, fon, fon, para, fon müziği, arka müziği, fon müziği, arka müziği, eşlik, fon müziği, saç kurutma makinesi, saç kurutma makinası ile kurutmak, saç kurutma, bütçeden ödenek ayırmak, saç kurutucusu, saç kurutma makinesi, finansman, yetersiz para/fon, ortak fon, gerektiğinde kullanılmak üzere toplanan para, fon müziği, blow-dry. To learn more, please see the details below.
Meaning of the word fon
background
|
arka perde, fonnoun (scenic cloth) (tiyatro sahnesinde) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The film was shot in a studio against painted backdrops. |
fonnoun (art: behind subject) (resim) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The portrait showed him against a drab, grey background. |
fonnoun as adjective (in the background) (müzik) Many hotels play background music in their public areas. |
fonnoun (background surface) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) She painted a tree against a field of blue. |
paranoun (often plural (money) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The company didn't have sufficient reserves to meet its expenses. |
fon müziği, arka müziğinoun (muzak: ambient music) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The background music in a restaurant can create some atmosphere. |
fon müziği, arka müziğinoun (incidental music) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Giorgio composed the background music for the film. |
eşlik, fon müziğinoun (musical backup) (müzikte) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cheryl did the backing for that album. |
saç kurutma makinesinoun (device: dries hair) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I never use a blow dryer to dry my hair. |
saç kurutma makinası ile kurutmaktransitive verb (use a hair-dryer on) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) There's no point blow-drying your hair – it's pouring down outside! |
saç kurutmanoun (US (hairdressing: blow-dry) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Rachel went to the hairdresser to get a blowout for prom. |
bütçeden ödenek ayırmak(money: allocate) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The agency has budgeted 10 million dollars for humanitarian aid. |
saç kurutucusu, saç kurutma makinesinoun (hair dryer) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nancy sat her under the dryer, her hair in curlers. |
finansmannoun (financing) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The department lost their funding because of budget cuts. |
yetersiz para/fonplural noun (not enough money in the bank) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The account has insufficient funds to honor the check. |
ortak fon, gerektiğinde kullanılmak üzere toplanan paranoun (pool of money) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Everyone had to donate twenty dollars to the kitty. |
fon müziğinoun (musical soundtrack) (film, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The composer wrote the score for the film. |
blow-dry
|
Let's learn Turkish
So now that you know more about the meaning of fon in Turkish, you can learn how to use them through selected examples and how to read them. And remember to learn the related words that we suggest. Our website is constantly updating with new words and new examples so you can look up the meanings of other words you don't know in Turkish.
Updated words of Turkish
Do you know about Turkish
Turkish is a language spoken by 65-73 million people around the world, making it the most commonly spoken language in the Turkic family. These speakers mostly live in Turkey, with a smaller number in Cyprus, Bulgaria, Greece and elsewhere in Eastern Europe. Turkish is also spoken by many immigrants to Western Europe, especially in Germany.