What does harika in Turkish mean?
What is the meaning of the word harika in Turkish? The article explains the full meaning, pronunciation along with bilingual examples and instructions on how to use harika in Turkish.
The word harika in Turkish means fantastic, harika, muhteşem, çok iyi, mükemmel, harika, fevkalâde, harika, harika, çok iyi, müthiş, harika, nefis, enfes, süper, harika, güzel, harika, harika, mükemmel, harika, fevkalâde, harika, harika, harika, muhteşem, harika, enfes, harika, süper, harika, harika, mükemmel, süper, harika, mükemmel, fevkalâde, harika, şahane, fevkalade, harika, mükemmel, harika, harika, muhteşem, harika, harika, müthiş, iyi icra edilmiş, harika, mükemmel, olağanüstü, harika, çok iyi, harika, harika, harika, enfes, nefis, aman ne güzel, harika, harika, mükemmel, fevkalâde, harika, harika, harika, harika, harika, harika, harika, heyecanlı olmak. To learn more, please see the details below.
Meaning of the word harika
fantastic
|
harika, muhteşemadjective (informal (very good) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Son derece yetenekli, harika bir oyuncu. The quarterback is an amazing player, with superior skills. |
çok iyi, mükemmel, harika, fevkalâdeadjective (very good) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mükemmel bir aşçıdır. She is a wonderful cook. |
harikaadjective (dated, slang, abbreviation (radical: cool, way out) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) That movie is rad, man - you have to see it. |
harikaadjective (UK, informal, abbreviation (brilliant: wonderful) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) You passed your driving test? That's brill! |
çok iyiadjective (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I don't understand; he used to make very good grades. |
müthişadjective (UK, dated (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We had a ripping time last night out on the town. |
harikaadjective (figurative (outstanding, splendid) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) This final case will be the only mar on his otherwise lustrous career. |
nefis, enfesadjective (figurative, informal (fine, great) (gündelik dil) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Catherine felt peachy as she finished her last chore. |
süperadjective (slang, figurative (excellent) (gündelik dil) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Listen to this dank new song! |
harikaadjective (UK, informal (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) His storming interpretation of Shakespeare's King Lear made him famous. |
güzeladjective (archaic (lovely, excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) What a goodly gift you have given me. |
harikainterjection (informal (expressing enthusiasm) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
harikainterjection (US, slang (great) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) You got us tickets for the show? Awesomeness! |
mükemmel, harika, fevkalâdeadjective (experience: lovely) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Fıstık gibi işi kaçırdın, yazıklar olsun. That was a beautiful day. |
harikaadjective (US, regional, slang (good, outstanding) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Wow, that was a gnarly trumpet solo! |
harikaadjective (slang (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Congratulations, you did a bang-up job on that project! |
harikaadjective (US, informal (fine, wonderful) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I think your plan is just ducky! |
muhteşem, harika, enfesinterjection (slang (great) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Hayranlık uyandıran bir manzaraydı. You're going to Cancun on vacation? Awesome! |
harikanoun (amazing thing) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The building is a miracle of modern engineering. |
süperadjective (slang (great, fantastic) (gayri resmi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The band performed an epic concert, impressing all the critics. |
harikaadjective (UK, regional, informal (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We had a grand day at the beach. |
harika, mükemmelinterjection (slang, figurative (great!) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Yeni bir araba mı aldın? Harika! You got a new car? Cool! |
süperinterjection (slang (awesome!) (gayri resmi) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Both of you will come? Epic! |
harikainterjection (US (cool, great) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Neat! You got the new Lord of the Rings game! |
mükemmel, fevkalâde, harika, şahaneadjective (very admirable) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Çok mükemmel bir konuşma yaptın. That was a great speech you gave. |
fevkalade, harikaadjective (slang (emphasis: remarkable) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) That was some meal. I hope to go back there soon. |
mükemmel, harikaadjective (slang, dated (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Oh man, that is so bad! I really like it! |
harika, muhteşemadjective (slang (wonderful) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Oh, you are such a lovely, crazy woman! |
harikaadjective (slang (excellent, masterful) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mike congratulated Harry, "That was a killer performance last night!" |
harikaadjective (UK, dated, slang (great) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I love this song! Your taste in music is ace! |
müthişadjective (mainly US, informal (very good) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
iyi icra edilmişadjective (well executed) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The producers had put together a really slick show. |
harikaadjective (excellent, outstanding) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Honey is a sovereign remedy for healing wounds. |
mükemmeladjective (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The fashion designer had exquisite taste. |
olağanüstüadjective (dated, slang (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The pizza at that shop is out of this world! |
harikaadjective (figurative, slang (excellent, amazing) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) This song is lit! |
çok iyiadjective (very good) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) There were some prize specimens at the cattle show. |
harikaadjective (slang (very good, excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Your car is dope, man! |
harikaadjective (informal (excellent, inspired) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) That's a genius idea! Why didn't I think of that? |
harika, enfes, nefisinterjection (slang (exclamation: approval) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) She scored the winning goal in the last minute. Beautiful! |
aman ne güzel, harikainterjection (informal, ironic (exclamation: distaste) (alaylı) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Cold baked beans on soggy bread? Beautiful! |
harika, mükemmel, fevkalâdeinterjection (excellent!) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) İşe alındın mı? Harika! You got the job? Great! |
harikainterjection (US, ironic (ironic: grand!) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Oh, pretty! She spilled her breakfast all over the floor. |
harikainterjection (very good) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) You got the tickets? Excellent! |
harikainterjection (slang (great!) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Pete watched Sean do a back flip and shouted, "Killer, dude!" |
harikainterjection (US, slang (enthusiasm, pleasure) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Hot dog! You're looking good! |
harikainterjection (informal (excellent) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
harikanoun (miracle) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The Panama Canal is one of the wonders of the modern world. |
harikanoun as adjective (US, figurative (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) This has been a banner year for Apple. |
heyecanlı olmakintransitive verb (slang (be exciting) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) This roller coaster rocks! |
Let's learn Turkish
So now that you know more about the meaning of harika in Turkish, you can learn how to use them through selected examples and how to read them. And remember to learn the related words that we suggest. Our website is constantly updating with new words and new examples so you can look up the meanings of other words you don't know in Turkish.
Updated words of Turkish
Do you know about Turkish
Turkish is a language spoken by 65-73 million people around the world, making it the most commonly spoken language in the Turkic family. These speakers mostly live in Turkey, with a smaller number in Cyprus, Bulgaria, Greece and elsewhere in Eastern Europe. Turkish is also spoken by many immigrants to Western Europe, especially in Germany.