What does olgun in Turkish mean?
What is the meaning of the word olgun in Turkish? The article explains the full meaning, pronunciation along with bilingual examples and instructions on how to use olgun in Turkish.
The word olgun in Turkish means mature, olgun, ergin, reşit, olgun, olmuş, olmuş, olgun, olgun, ergin, yetişkin, olgun, olgun, olgun, olgun, olgun, olgun, yorgun, bitik, bitkin, hareketsiz, (çocuk) yaşına göre olgun, erken gelişmiş, exhausted. To learn more, please see the details below.
Meaning of the word olgun
mature
|
olgun, ergin, reşitadjective (person) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Çocuk yaşından olgun davranışlarıyla dikkati çekiyordu. He was mature for a 16-year old. |
olgun, olmuşadjective (fruit: ready to eat) (meyve) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) You need to wait until the plums are ripe before you pick them. |
olmuş, olgunadjective (ripe) (meyve) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Olmuş meyveler, ham meyvelere göre daha lezzetlidir. It's better to eat mature fruit. |
olgun, erginadjective (person, animal: mature) (insan, hayvan) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) When developed, this breed stands almost a meter tall. |
yetişkinadjective (informal (adult, mature) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cindy has three grownup children. |
olgunadjective (mature, ready to eat) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Peter brought out the cheese course, including a soft, ripe brie. |
olgunadjective (emotionally mature) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Erkek arkadaşımla para konusunda olgun bir tartışma yapmak çok zor. It's hard to have an adult conversation about money with my boyfriend because he can be so immature. |
olgunadjective (mature) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) She has an old mind in a young body. |
olgunadjective (fully grown, complete) (meyve, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We only harvest mature plants. |
olgunadjective (fully considered) (karar, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) He made a mature decision that it was better to stay home. |
olgunadjective (fruit: ripe) (meyve) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The figs were mellow and sweet. |
yorgun, bitik, bitkinadjective (informal, figurative (exhausted) (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I am dead! Walking around all day is exhausting. |
hareketsizadjective (not lively) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The lifeless crowd watched the performance silently. |
(çocuk) yaşına göre olgun, erken gelişmişadjective (child: advanced for age) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The precocious child was reading classic novels at age ten. |
exhausted
|
Let's learn Turkish
So now that you know more about the meaning of olgun in Turkish, you can learn how to use them through selected examples and how to read them. And remember to learn the related words that we suggest. Our website is constantly updating with new words and new examples so you can look up the meanings of other words you don't know in Turkish.
Updated words of Turkish
Do you know about Turkish
Turkish is a language spoken by 65-73 million people around the world, making it the most commonly spoken language in the Turkic family. These speakers mostly live in Turkey, with a smaller number in Cyprus, Bulgaria, Greece and elsewhere in Eastern Europe. Turkish is also spoken by many immigrants to Western Europe, especially in Germany.