İngilizce içindeki nights ne anlama geliyor?

İngilizce'deki nights kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte nights'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki nights kelimesi gece, akşam, akşam, gece, gececil, geceye ait, gece, gece, gece, gece, talihsizlik, gece, bütün gece, gece boyunca, sabaha kadar, gece boyu süren, geceleyin, bekârlığa veda partisi, bekarlığa veda partisi, gece gündüz, her gece, iyi geceler, iyi geceler, iyi geceler, iyi geceler, geceleyin, dün akşam, dün gece, gece geç saatte, gece gündüz, sürekli, durmadan, gece gezmesi, gece kuşu, gece vardiyası, gece vardiyası ekibi, gece gidilen kulüp/bar/disko, vb., komodin, alkollü içki, gece başlığı, gece kulübü, gece hayatı, eğlence hayatı, gece, geceleyin olan, bir gecelik ilişki, o gece, bir önceki gece, önceki gece, yarın gece anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

nights kelimesinin anlamı

gece, akşam

noun (hours without light)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
It was a cold, dark night.
ⓘBu cümle, İngilizce cümlenin çevirisi değildir. Bu mahallede gece dışarı çıkmak tehlikelidir.

akşam

noun (evening)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
We ate at a fabulous restaurant last night.

gece, gececil

noun as adjective (nocturnal)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Rats are night animals. They usually sleep during the daytime.

geceye ait, gece

noun as adjective (of, during the night)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The night sky is filled with stars.

gece

noun as adjective (for use at night) (lamba, vb.)

The kids like the night light to be on so the room is not totally dark.

gece

noun (after dark: on given day)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Friday night is poker night.

gece

noun as adjective (working at night) (gece çalışan)

The night guard works from midnight to six in the morning.

talihsizlik

noun (figurative (misfortune) (mecazlı)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The Civil War was the night of American history.

gece

noun (day, evening)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
They gave their best performance on the third night.

bütün gece, gece boyunca, sabaha kadar

adverb (throughout the night)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
The convenience store is open all night.

gece boyu süren

adjective (continuing through the night)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
These all-night study sessions are tiring me out.

geceleyin

adverb (during the nighttime)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
Bats only feed at night. My cat is often the most alert and playful at night.

bekârlığa veda partisi

noun (party for a husband-to-be) (erkekler için)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Bachelor parties tend to be wild and crazy. // We're going to a nightclub for Simon's stag do.

bekarlığa veda partisi

noun (party for a wife-to-be) (kadınlar için)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

gece gündüz

adverb (all the time)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
Edgar's been working day and night to get the house ready in time.

her gece

adverb (nightly)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
I brush my teeth every night before I go to bed.

iyi geceler

noun (enjoyable evening, night)

(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.)
We had a steak dinner and lots of laughs--it was a good night.

iyi geceler

interjection (on [sb] going to bed)

(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.)
I'm going to sleep. Goodnight.

iyi geceler

interjection (in evening: goodbye)

(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.)
I'll be leaving now; goodnight!

iyi geceler

noun as adjective (indicating farewell) (öpücük, vb.)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
He gave her a good-night kiss.

geceleyin

adverb (between sunset and sunrise)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
At some point in the night I awoke to the sound of screaming.

dün akşam

adverb (yesterday evening)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
I went to bed very early last night - just after nine.

dün gece

adverb (yesterday during the night)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
There was heavy snowfall in the area last night.

gece geç saatte

adverb (at a late hour, during the night)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
I used to stay up late at night listening to music and reading.

gece gündüz, sürekli, durmadan

adverb (all the time, constantly)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
We worked night and day to meet the deadline. I have been working night and day to get this project finished on time.

gece gezmesi

noun (evening or nighttime social outing)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
We had a great night out on Friday – you should've come.

gece kuşu

noun (figurative ([sb] who is active at night)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I am at my best in the morning, but my husband is a night owl.

gece vardiyası

noun (nocturnal work period)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
People who work the night shift often have trouble adjusting their sleep schedule.

gece vardiyası ekibi

noun (team working overnight)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The night shift are just starting work when most of the rest of us are going to bed.

gece gidilen kulüp/bar/disko, vb.

noun (late-night entertainment venue)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Gary and his friends decided to explore the night spots near their hotel.

komodin

noun (small bedside table)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I keep a glass of water on my night table.

alkollü içki

noun (alcoholic drink) (yatarken içilen)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Would you like to come to my place for a nightcap?

gece başlığı

noun (hat worn for sleep)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
My grandfather wears a nightcap to bed.

gece kulübü

noun (bar with dancing)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Some of the nightclubs stay open till 2 am.

gece hayatı, eğlence hayatı

noun (night-time entertainment)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The beach was great but the town had no nightlife.

gece

noun (period of night)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
They skyline is especially beautiful during nighttime.

geceleyin olan

adjective (nocturnal)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Owls are nighttime hunters.

bir gecelik ilişki

noun (isolated sexual encounter with [sb])

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Betty's not my girlfriend; we had a one-night stand, that's all.

o gece

adverb (on a specified night in the past)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
Sixteen ships were sunk that night. Do you remember what you were doing that night?

bir önceki gece

noun (previous night or evening)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

önceki gece

adverb (on the previous night or evening)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)

yarın gece

adverb (on the evening of next day)

(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").)
See you tomorrow night!

İngilizce öğrenelim

Artık nights'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.