Lehçe içindeki tak ne anlama geliyor?

Lehçe'deki tak kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tak'ün Lehçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Lehçe içindeki tak kelimesi evet, evet, evet, olumlu oy, evet, olumlu oy veren kimse, gerçekten de, hakikaten, değil mi, öyle değil mi, efendim, evet, öyle, öyle, o kadar, evet cevabı, olumlu cevap, bu kadar, böyle, böylesine, ki, bu kadar, bu derece, bu kadar, evet, işte, ne olursa olsun, yine de, zaten, öylesine, öylesine, o kadar, o derece, öyle, bu şekilde, şu şekilde, şöyle, böyle, aynı şekilde, -mek şartıyla, -mak koşuluyla, gibi, amacıyla, olduğu gibi, tam doğru olmayan, biraz hasta, ters, yine de, gene de, her halde, her halukârda, ne olursa olsun, en kısa zamanda, mümkün olabildiğince çabuk, falan filan, falan filan, vesaire vesaire, ve benzeri/diğerleri, istediğin kadar çok/sık, işte böyle, işte böyle, bu şekilde, öyle/şöyle, bile, dahi, iyisiyle kötüsüyle, olabildiğince çok, böyle yaparak, gibi, olsa da olmasa da, o kadarını, kadar iyi, korkarım öyle, ha, evet!, doğru, peki, sanırım öyle, aferin, tabii ki, aynı uzaklıkta, kadar az, için olduğu gibi, olumlu cevap vermek, olumlu yanıt vermek, iyi iş yapmaya devam etmek, aynen devam etmek, devam etmek, yanlış bir şekilde, hatalı bir şekilde, hatalı olarak, önemsiz, sözde, neyse, her neyse, gerçeğe bakılırsa, aslına bakılırsa, aynen, aynı şekilde, sırf, mümkün olduğu kadar çok, şöyle böyle, eh işte, nasıl ki, öyle istedim, öyle mi? gerçekten mi?, ha, evet!, rıza göstermek, aslına bakılırsa, kadar, kadar çok, işte, öyle işte, melek gibi insan, herhangi bir şekilde, aynı derecede, eşit ölçüde, eşit olarak, eşit şekilde, eşit olarak, bir dereceye kadar, kadar, deyim yerindeyse, gibi, aynı seviyede olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

tak kelimesinin anlamı

evet

Wyjdziesz za mnie? Tak!

evet

evet

olumlu oy

evet

(olumsuz soruya cevap)

olumlu oy veren kimse

gerçekten de, hakikaten

(eskil)

değil mi, öyle değil mi

efendim

evet, öyle

(olumlu cevap)

Czy on ją lubi? Myślę, że tak.
Onu seviyor mu? Bence evet (or: öyle).

öyle, o kadar

Nie jest tak łatwo nauczyć się obcego języka po pięćdziesiątce.
Elli yaşından sonra yeni bir lisan öğrenmek o kadar (or: öyle) kolay değil.

evet cevabı, olumlu cevap

bu kadar, böyle, böylesine

Nie mogę uwierzyć, że mogłem tak głęboko spać.

ki

Był tak głodny, że mógł usłyszeć, jak mu burczy w brzuchu.

bu kadar

bu derece

bu kadar

(miktar)

evet

işte

ne olursa olsun, yine de, zaten

Tak, czy tak, zrobi to, co chce.
Ne olursa olsun bildiğini okumaya devam edecek.

öylesine

öylesine, o kadar, o derece, öyle

bu şekilde, şu şekilde, şöyle, böyle

aynı şekilde

-mek şartıyla, -mak koşuluyla

gibi

(benzer şekilde)

ⓘTo zdanie nie jest tłumaczeniem zdania angielskiego. O da kardeşi gibi konuşuyor.

amacıyla

olduğu gibi

tam doğru olmayan

biraz hasta

(potoczny)

ters

(potoczny)

Detektyw od razu zauważył, że coś było nie tak.

yine de, gene de

Poprosiłem go, żeby przestał, ale i tak to zrobił.
Yapmamasını söyledim ama yine de yaptı. Ne olduğunu tam bilmediği şeyi yine de istedi.

her halde, her halukârda, ne olursa olsun

en kısa zamanda, mümkün olabildiğince çabuk

falan filan

falan filan, vesaire vesaire

ve benzeri/diğerleri

istediğin kadar çok/sık

işte böyle

işte böyle, bu şekilde

öyle/şöyle

bile, dahi

iyisiyle kötüsüyle

olabildiğince çok

böyle yaparak

gibi

olsa da olmasa da

o kadarını

kadar iyi

korkarım öyle

ha, evet!

doğru

peki

sanırım öyle

aferin

tabii ki

aynı uzaklıkta

kadar az

için olduğu gibi

olumlu cevap vermek, olumlu yanıt vermek

iyi iş yapmaya devam etmek, aynen devam etmek

devam etmek

yanlış bir şekilde, hatalı bir şekilde, hatalı olarak

önemsiz

(potoczny)

sözde

neyse, her neyse

Tak czy inaczej, w końcu znaleźliśmy miejsce, gdzie można zjeść.

gerçeğe bakılırsa, aslına bakılırsa

aynen, aynı şekilde

sırf

mümkün olduğu kadar çok

şöyle böyle, eh işte

Tańczy tak sobie, ale jeszcze się poprawi.

nasıl ki

öyle istedim

öyle mi? gerçekten mi?

Ach tak! Ty rzeczywiście zamierzasz to zrobić?
Öyle mi? Bunu gerçekten yapacak mısın?

ha, evet!

rıza göstermek

aslına bakılırsa

Najbrudniejsza restauracja w mieście tak naprawdę serwuje najlepsze jedzenie.

kadar, kadar çok

işte, öyle işte

(potoczny) (gayri resmi)

„Dlaczego nie mogę iść na imprezę?” „Bo tak”.
"Partiye gitmeme neden izin vermiyorsun?" "İşte."

melek gibi insan

(mecazlı)

Bądź tak dobry i przynieś mi moje okulary do czytania.

herhangi bir şekilde

(potoczny)

aynı derecede, eşit ölçüde, eşit olarak

eşit şekilde, eşit olarak

bir dereceye kadar

kadar

Ten dowcip jest tak stary jak świat.

deyim yerindeyse

Oblanie testu było dla Jima, że tak powiem, ciosem prosto w serce, był bardzo rozczarowany.

gibi

aynı seviyede olmak

Lehçe öğrenelim

Artık tak'ün Lehçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Lehçe içinde arayabilirsiniz.

Lehçe hakkında bilginiz var mı

Lehçe (polszczyzna), Polonya'nın resmi dilidir. Bu dil 38 milyon Polonyalı tarafından konuşulmaktadır. Batı Beyaz Rusya ve Ukrayna'da da bu dili anadili olarak konuşanlar vardır. Polonyalılar birçok aşamada başka ülkelere göç ettikleri için Almanya, Fransa, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, İsrail, Brezilya, Kanada, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülkede Lehçe konuşan milyonlarca insan var.. Tahminen 10 milyon Polonyalı Polonya dışında yaşıyor ama kaçının Lehçe konuşabildiği belli değil, tahminlere göre bu sayı 3.5 ile 10 milyon arasında. Sonuç olarak, dünya çapında Lehçe konuşan insan sayısı 40-43 milyon arasında değişmektedir.