İngilizce içindeki benchmark ne anlama geliyor?

İngilizce'deki benchmark kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte benchmark'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki benchmark kelimesi referans işareti, standart, ölçüt, standart belirlemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

benchmark kelimesinin anlamı

referans işareti

noun (mark used for surveying)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Start the measurement at the benchmark on the stone post at the edge of the field.

standart

noun (figurative (standard)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
By the end of the school year, all third-grade students will need to meet this benchmark.

ölçüt

noun (figurative (standard of excellence)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
This restaurant is the benchmark against which I measure all other restaurants.

standart belirlemek

(measure against a standard)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The state's department of education benchmarks their salary scale against those of other government agencies.

İngilizce öğrenelim

Artık benchmark'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.