İngilizce içindeki crowded ne anlama geliyor?

İngilizce'deki crowded kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte crowded'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki crowded kelimesi dopdolu, kalabalık, ile dolu, kalabalık, seyirci, izleyici, grup, topluluk, halk, yığın, toplanmak, sıkıştırmak, çok doldurmak, , doldurmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

crowded kelimesinin anlamı

dopdolu, kalabalık

adjective (room, space: full of people)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Jenny couldn't find a seat on the crowded bus.

ile dolu

(full of [sth/sb])

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
On New Year's Eve, the town square was crowded with people.

kalabalık

noun (many people)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The circus act never failed to attract crowds of curious people.
Sirk gösterisi her zaman meraklı bir insan kalabalığını çekmeyi başarmıştır.

seyirci, izleyici

noun (audience)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The performer attracted a small crowd.

grup, topluluk

noun (specific group)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The festival attracted a youthful crowd.

halk

noun (the populace, the masses)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
She was so beautiful that she would never be lost in the crowd.

yığın

noun (figurative (items) (mecazlı)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
A crowd of boxes blocked the path.

toplanmak

intransitive verb (to form a crowd or throng) (etrafına, vb.)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Everyone crowded around to see the new puppy.

sıkıştırmak

transitive verb (push, press forward)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The fans crowded the celebrity in their eagerness to get close to her.

çok doldurmak

transitive verb (fill to overflowing)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
That biscuit tin is too crowded - take a few out.

transitive verb (baseball)

The batter crowded the plate in anticipation of the first pitch.

doldurmak

transitive verb (nautical)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The sailors crowded on as much canvas as the mast could carry.

İngilizce öğrenelim

Artık crowded'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.