İngilizce içindeki fumes ne anlama geliyor?

İngilizce'deki fumes kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte fumes'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki fumes kelimesi duman, buhar, zehirli gazlar, yaymak, kızmak, öfkelenmek, hiddetlenmek, egzoz dumanı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

fumes kelimesinin anlamı

duman, buhar

plural noun (vapours, gases)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

zehirli gazlar

plural noun (noxious gases)

yaymak

intransitive verb (emit gases) (duman, gaz, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The gas was turned on and the end of the pipe was fuming.

kızmak, öfkelenmek, hiddetlenmek

intransitive verb (figurative (show anger)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The headmaster was fuming when he came into the classroom.

egzoz dumanı

plural noun (gases from a vehicle engine)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Exhaust fumes contain chemicals that are harmful to human health.

İngilizce öğrenelim

Artık fumes'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.