İngilizce içindeki icing ne anlama geliyor?

İngilizce'deki icing kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte icing'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki icing kelimesi şekerli krema, buzlanma, buzlanma, şekerli krema, krema, buzlu cam, buz, buz, dondurma, soğukluk, donmak, buz tutmak, buzla kaplamak, dondurmak, buza koymak, orta çizginin gerisinden gol atmak, dondurmak, kremayla kaplamak, üstüne krema sürmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

icing kelimesinin anlamı

şekerli krema

noun (thin sugary coating on cake)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Debbie likes icing on her cake, but Jeffery doesn't; he thinks it's too sweet.

buzlanma

noun (ice formation, e.g. on an airplane)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Icing is a common problem in the airline industry during winter.

buzlanma

noun as adjective (relating to icing)

The plane was grounded due to icing conditions.

şekerli krema

noun (US (thin icing on cake) (kek, pasta)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The birthday cake had a layer of pink frosting.

krema

noun (creamy coating on cake) (pasta)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Wendy licked a glob of frosting off her finger.

buzlu cam

noun (translucent etched glass)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
After many years, the frosting on the glass looked worn and uneven.

buz

noun (solid water)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
There was a dangerous layer of ice on the roads.
Dondurma istermisin?

buz

noun (ice cubes) (buz küpü)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Is there any ice left for the drinks?
Okulda uyuşturucu madde satmaktan hapis cazasına çarptırıldı.

dondurma

noun (dessert) (sütsüz)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I can't decide between the cheesecake and the strawberry ice.

soğukluk

noun (unfriendliness) (davranış)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
There was ice in the other woman's manner.

donmak

intransitive verb (freeze)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The waterfall will slowly ice in winter.

buz tutmak

intransitive verb (be ice-coated)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The arctic seas begin to ice over again.

buzla kaplamak

transitive verb (cover with ice)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The cold winter iced the river.

dondurmak

transitive verb (freeze)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The blizzard iced the airplane's wings.

buza koymak

transitive verb (cool with ice)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
You need to ice that sprained ankle to reduce the swelling.

orta çizginin gerisinden gol atmak

transitive verb (Can (hockey) (buz hokeyi)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The home team missed an opportunity because they iced the puck.

dondurmak

transitive verb (refrigerate)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
She wanted to ice the excess meat.

kremayla kaplamak, üstüne krema sürmek

transitive verb (mainly UK (cake: add thin sugary coating)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Will you ice my wedding cake, please?

İngilizce öğrenelim

Artık icing'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.