İngilizce içindeki overdose ne anlama geliyor?

İngilizce'deki overdose kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte overdose'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki overdose kelimesi aşırı doz, doz aşımı, fazla kaçırma, aşırı dozda almak, aşırı dozda almak, aşırı dozda almak, aşırı dozda almak, aşırı yemek, aşırı doz, doz aşımı, aşırı dozda uyuşturucudan/ilaçtan ölmek, aşırı dozdan ölmek, aşırı doz almak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

overdose kelimesinin anlamı

aşırı doz, doz aşımı

noun (too much of a drug)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Peter was hospitalized from an overdose of sleeping pills.

fazla kaçırma

noun (figurative (too much of [sth])

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
If I don't pay attention, my son will have an overdose of chocolate.

aşırı dozda almak

intransitive verb (drug: take fatal amount) (uyuşturucu)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
We attended the funeral of a teenager who had overdosed.

aşırı dozda almak

(drug: take fatal amount of)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Some of the greatest musicians of the last century overdosed on drugs.

aşırı dozda almak

intransitive verb (drug: take harmful amount) (ilaç, uyuşturucu)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Molly had overdosed on cocaine, but the doctor saved her.

aşırı dozda almak

(drug: take harmful amount of)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Matt's friends called an ambulance when he overdosed on painkillers.

aşırı yemek

(figurative, informal (have too much) (mecazlı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
I've overdosed on chocolate today; two helpings of chocolate cake at the party, then chocolate ice cream this evening.

aşırı doz, doz aşımı

noun (informal, initialism (overdose) (uyuşturucu madde, ilaç)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The celebrity died of an OD.

aşırı dozda uyuşturucudan/ilaçtan ölmek, aşırı dozdan ölmek

intransitive verb (informal, initialism (overdose)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The doctor told the patient to be careful not to OD.

aşırı doz almak

(informal, initialism (overdose on [sth])

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
It is easy to OD on painkillers.

İngilizce öğrenelim

Artık overdose'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.