İngilizce içindeki potential ne anlama geliyor?

İngilizce'deki potential kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte potential'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki potential kelimesi olası, muhtemel, potansiyel, potansiyel, olasılık, potansiyel, gizli beceri, gizli kabiliyet, gizli yetenek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

potential kelimesinin anlamı

olası, muhtemel, potansiyel

adjective (possible)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The inventor looked for potential investors in his idea.
Mucit, yeni projesi için potansiyel yatırımcılar arıyordu.

potansiyel

adjective (capable of being)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
To a sculptor, a lump of stone is a potential statue.

olasılık, potansiyel

noun (possibility)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The potential for people to cheat the benefits system will always exist.

gizli beceri, gizli kabiliyet, gizli yetenek

noun (latent capability)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
His early stories showed he had great potential as a writer.

İngilizce öğrenelim

Artık potential'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.