İngilizce içindeki precipitation ne anlama geliyor?
İngilizce'deki precipitation kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte precipitation'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki precipitation kelimesi (yağmur, kar, vb.) yağış, çökelme, acele, telaş, hızlandırma, hız verme anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
precipitation kelimesinin anlamı
(yağmur, kar, vb.) yağışnoun (meteorology: rain, snow, etc.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The country was in a drought and there was little chance of precipitation. |
çökelmenoun (chemistry: process) (kimya) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) When the water is boiled, the precipitation of calcium salts causes the kettle to scale. |
acele, telaşnoun (rush, haste) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The young, religious couple got married with precipitation because they were eager to have sex. |
hızlandırma, hız vermenoun (prompting, hastening of [sth]) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The precipitation of the ban on indoor smoking was appreciated among non-smokers. |
İngilizce öğrenelim
Artık precipitation'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
precipitation ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.