İngilizce içindeki proposition ne anlama geliyor?
İngilizce'deki proposition kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte proposition'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki proposition kelimesi öneri, teklif, sav, cinsel ilişki/sevişme teklifi, cinsel ilişki teklifinde bulunmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
proposition kelimesinin anlamı
öneri, teklifnoun (offer) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Laura accepted Karen's proposition of a job. |
savnoun (statement to be proven) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) To prove or disprove the proposition "all human beings are free," we must first determine what we mean when we say "free." |
cinsel ilişki/sevişme teklifinoun (sexual) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Natalie was disgusted when her boss started making propositions. |
cinsel ilişki teklifinde bulunmaktransitive verb (propose sex) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sheila propositioned Brad, but he wasn't interested. |
İngilizce öğrenelim
Artık proposition'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
proposition ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.