İngilizce içindeki rainy ne anlama geliyor?

İngilizce'deki rainy kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte rainy'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki rainy kelimesi yağmurlu, yağışlı, yağmurlu, kötü gün, kara gün, sıkıntılı zaman, yağmurlu gün anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

rainy kelimesinin anlamı

yağmurlu, yağışlı

adjective (with rain)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
It had been a rainy week and Tamsin was bored of being stuck in the house.

yağmurlu

adjective (often raining)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Britain is known for having a rainy climate.

kötü gün, kara gün, sıkıntılı zaman

noun (figurative (future time of need) (mecazlı)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I put the extra money in my emergency fund for a rainy day. It's important to put some money aside for a rainy day.

yağmurlu gün

noun (day when it is raining)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
When I go out on a rainy day I take my umbrella.

İngilizce öğrenelim

Artık rainy'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.