İngilizce içindeki sensitivity ne anlama geliyor?

İngilizce'deki sensitivity kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sensitivity'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki sensitivity kelimesi hassasiyet, duyarlılık, hassaslık, hasssasiyet, hassaslık, duyarlılık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

sensitivity kelimesinin anlamı

hassasiyet

noun (emotional sensibility) (duygusal)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Ian's sensitivity means his colleagues don't dare criticize him.

duyarlılık, hassaslık, hasssasiyet

noun (tendency to be affected by)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Emily has a high level of sensitivity to peanuts and has to make sure she avoids eating any foods that contain them.

hassaslık

noun (machine, instrument: responsiveness)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
This instrument's sensitivity means it can detect very small changes.

duyarlılık

noun (receptiveness to)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Tom's sensitivity to other's feelings means he is always very tactful.

İngilizce öğrenelim

Artık sensitivity'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.