İngilizce içindeki witnessed ne anlama geliyor?
İngilizce'deki witnessed kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte witnessed'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki witnessed kelimesi şahit, tanık, şahit olmak, tanık olmak, tanık, şahit, tanıklık etmek, şahitlik etmek, yalancı şahitlik yapmak, yalancı şahitlik yapmak, yalancı şahitlik yapmak, tanıklık etmek, tanıklık yapmak, görgü tanığı, görgü şahidi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
witnessed kelimesinin anlamı
şahit, tanıknoun (observer) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He was a witness to the crime. O suçun görgü şahidiydi (or: tanığıydı). |
şahit olmak, tanık olmaktransitive verb (see, observe) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Bob witnessed the crime being committed. Ahmet suçun işlendiğine şahit oldu (or: tanık oldu). |
tanık, şahitnoun (person giving evidence) (mahkemede ifade veren) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The witness testified in court that he saw the crime. |
tanıklık etmek, şahitlik etmektransitive verb (formally observe) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The contract signing was witnessed by his friend. |
yalancı şahitlik yapmakverbal expression (lie in court) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The law takes the act of bearing false witness very seriously. |
yalancı şahitlik yapmakverbal expression (Bible: lie about [sb]) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) The sin of bearing false witness is a serious offense before God. |
yalancı şahitlik yapmakverbal expression (Bible: lie about [sb]) (birisine karşı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) You shall not bear false witness against your neighbor. |
tanıklık etmek(testify) (bir şeye) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
tanıklık yapmak(testify) (birisinin aleyhine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A wife cannot be forced to bear witness against her husband. |
görgü tanığı, görgü şahidinoun (person who has seen a crime) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Two eyewitnesses were called to testify during the trial. |
İngilizce öğrenelim
Artık witnessed'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
witnessed ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.