İtalyan içindeki creare ne anlama geliyor?
İtalyan'deki creare kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte creare'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki creare kelimesi yaratmak, neden olmak, sebep olmak, karakter canlandırmak, yazmak, yaratmak, meydana getirmek, oluşturmak, bir araya getirmek, körüklemek, yaratmak, neden olmak, sebep olmak, yol açmak, yapmak, inşa etmek, oyuk açmak, yaratmak, uydurmak, uyduruvermek, yaratmak, yapmak, başlatmak, yazmak, oluşturmak, oluşturmak, kaynağı olmak, oluşturmak, yaratma, yaratılış, çıkmaza sokmak, harmanlamak, yayını bozmak, sorun çıkarmak, ortalığı karıştırmak, olay çıkarmak, animasyon yapmak, çizgi film yapmak, sorun çıkarmak, sorun yaratmak, mahvetmek/zarar vermek, utanç verici bir şekilde, altına koymak, altına yerleştirmek, bela, sıkıntı vermeyi bırakmak, -in altına yerleştirmek, ayırmak, koparmak, istediği hediyelerin listesini yapmak, delik açmak, ortam yaratmak, ana planını oluşturmak, sırt bağlantısı yerleştirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
creare kelimesinin anlamı
yaratmakverbo transitivo o transitivo pronominale (sorun, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ti crea problemi questo? Bu iş çalışanlar arasında gerilime yol açtı. |
neden olmak, sebep olmakverbo transitivo o transitivo pronominale (causare) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La politica sbagliata ha creato molti problemi al governo. |
karakter canlandırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (tiyatro, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Robert de Niro ha creato il personaggio di Travis Bickle in Taxi Driver. |
yazmak(roman, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'autore ha creato una storia ricca di suspense. |
yaratmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mia sorella crea oggetti d'arte. ⓘQuesta frase non è una traduzione della frase di origine. ⓘQuesta frase non è una traduzione della frase di origine. Bu eseri yaratmak yetenek gerektiren bir iştir. |
meydana getirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
oluşturmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il programma ha generato numeri casuali. |
bir araya getirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Con assi e blocchi di cemento ho costruito una libreria. |
körüklemekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I giornali scandalistici stanno montando una polemica sull'immigrazione. |
yaratmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'autore ha concepito il suo primo racconto a sei anni d'età. |
neden olmak, sebep olmak, yol açmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I cani hanno creato scompiglio per strada. Köpekler, sokakta kargaşaya neden oldular. |
yapmak, inşa etmek(realizzare) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I bambini costruivano case con i mattoncini. Çocuklar, oyuncak bloklardan evler yaptılar. |
oyuk açmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
yaratmak(formale) (sorun, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
uydurmak(figurato: comporre) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Questo autore sa tessere una trama avvincente. |
uyduruvermek(informale) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Abbiamo tirato su una tenda con un lenzuolo e ci siamo accampati in cortile. |
yaratmak, yapmakverbo transitivo o transitivo pronominale (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Come artista faceva cose favolose con il metallo di scarto. Che bel dipinto. L'hai fatto tu? |
başlatmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il paese non aveva un club di cricket, perciò Mark decise di crearne uno. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La sua nuova idea è fare un libro sulla storia di Wimbledon. |
oluşturmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha ideato la nuova legge sull'istruzione. |
oluşturmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Hanno costituito un'associazione. |
kaynağı olmak(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ha originato tutti i suoi problemi. |
oluşturmak(figurato) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yaratma, yaratılış
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çıkmaza sokmak(rendere la vita difficile) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ultimamente il lavoro mi sta pesando davvero molto. |
harmanlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il negozio di tè in centro miscela tè verde e tè alle erbe per creare il loro mix distintivo. |
yayını bozmak(frequenze radio) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'esercito ha cercato di disturbare le comunicazioni dei manifestati. |
sorun çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le strade ghiacciate stanno creando problemi agli automobilisti. |
ortalığı karıştırmak, olay çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La banda di motociclisti entrò rombando nella cittadina determinata a creare problemi. I chiacchieroni spargono le voci di corridoio per creare problemi. |
animasyon yapmak, çizgi film yapmak(cinema) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sorun çıkarmak, sorun yaratmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nina sperava che i bambini si comportassero bene e non creassero guai. |
mahvetmek/zarar vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
utanç verici bir şekildelocuzione avverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) La madre di Rachel arrivò in ritardo alla recita scolastica a livello tale da creare imbarazzo. |
altına koymak, altına yerleştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
belaverbo transitivo o transitivo pronominale (kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quel tipo dà sempre problemi: è senza dubbio una fonte di guai. // Non uscire con lei... Si è già sposata e ha divorziato cinque volte! È senz'altro fonte di rogne. |
sıkıntı vermeyi bırakmak(birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
-in altına yerleştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ayırmak, koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato) (birbirinden) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'avventura di Ryan creò una frattura tra lui e la fidanzata. |
istediği hediyelerin listesini yapmak(bir mağazada) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La coppia ha creato una lista dei desideri in un grande centro commerciale; puoi verificare ciò che desiderano nel sito del negozio. |
delik açmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Questo strumento è progettato per creare fessure nelle assi. |
ortam yaratmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il direttore ha creato l'atmosfera nel film per renderlo più spaventoso con l'uso sapiente delle luci e la musica di sottofondo. |
ana planını oluşturmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sırt bağlantısı yerleştirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (architettura) (çatı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
İtalyan öğrenelim
Artık creare'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
creare ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.