Portekizce içindeki da ne anlama geliyor?
Portekizce'deki da kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte da'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki da kelimesi e herhalde, ailevi, aileye ait, delirmiş, çıldırmış, zırdeli, fazla miktarda, piç, kanun kaçağı, ABD, Amerika Birleşik Devletleri, aşağılık/rezil/alçak kimse, (baharat) yenibahar, popüler amaç/gaye/hedef, pişirmelik muz, plantain, BSE, deli dana hastalığı, at kestanesi, ölü deri, Genç Hristiyan Erkekler Birliği, can alıcı yer, can alıcı nokta, çayır köpeği, gine domuzu, maş fasulyesi, adil karşılık, etiket, koşucu devekuşu, cezasız kalmak, herşeyi yapıp ceza görmemek, içine kurt düşmek, kuşkulanmak, bırakıp gitmek, antarktik, güney kutup, güney kutbu (bölgesi, vb.), sevinçten çılgına dönmüş, çok kızgın, öfkeli, burnundan soluyan, gelenekçi, eksiksiz bir biçimde, baldır, kazıklama, kazıkçılık, aptal, salak, dangalak, hazinedar, (tekerlek) dingil çivisi, şalgam, sinir otu, kırmızı biber, tarihleme, at kestanesi, braketli, destekli, ön, at kestanesi ağacı, temizlikçi, sayı işareti, kare işareti, namlu, açmaz pozisyonu, yaşlı, sabah, ilk sıradaki, birinci, şık, benzer şekilde, benzer biçimde, aynı şekilde, denek, yaşlı kimse, ihtiyar kişi, ahlaksız kadın, bir başkasını unutmak için yaşanan ilişki, tek renkli, karsız, aşırı hassas, yaşı geçmiş, kuzguni siyah, simsiyah, kapkara, ortalamanın üzerinde, sağlıklı, kanunlara uyan, kapsam dışı, Shaker, çılgın, yukarıda, tepede, yukarıya, üstte, sabah, kıyıya, karaya, geceleyin, doğruyu söylemek gerekirse, doğrusu, kendince, caddenin hemen karşısında, kısa sürede, tarih boyunca, kitabına uygun olarak, bu zamanlarda, tepeden tırnağa, okul sonrası, gece geç saatte, kural dışı, konunun dışında olmak, konu dışı olmak, hukukun gözünde, benim için farketmez, bana göre hava hoş, hayatının baharında, harfi harfine, harfiyen, sapına kadar, yasa gereği, aynı şekilde, ücra yer, kalıpların dışında, aşağılık herif, pis herif, çekil git, defol git, uza, bana ver, defol, defol git, sen kendi işine bak, karışma, burnunu sokma, seni ilgilendirmez, baksana, kahvaltı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
da kelimesinin anlamı
e herhaldeinterjeição (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
ailevi, aileye ait
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
delirmiş, çıldırmış, zırdeli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
fazla miktarda
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Café demais me deixa irrequieto. |
piç(ofensivo) (argo, aşağılayıcı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nosso chefe é um verdadeiro desgraçado. Evlendiği adam serserinin tekiymiş. |
kanun kaçağı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A polícia descreveu o homem como um fora-da-lei desesperado em fuga. |
ABD, Amerika Birleşik Devletleri
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
aşağılık/rezil/alçak kimse(informal, gíria) (kaba, hakaret) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(baharat) yenibaharsubstantivo feminino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
popüler amaç/gaye/hedef(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
pişirmelik muz, plantainsubstantivo feminino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
BSE, deli dana hastalığı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
at kestanesisubstantivo feminino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ölü deri
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Genç Hristiyan Erkekler Birliği
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
can alıcı yer, can alıcı nokta(frase-chave de uma piada) (espri, şaka) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çayır köpeğisubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
gine domuzu(roedor sul-americano) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cosméticos podem ser testados para reações alérgicas em porquinhos-da-índia primeiro. O porquinho-da-índia é uma iguaria no Peru. |
maş fasulyesisubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
adil karşılık(troca justa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
etiket(anglicismo) (sosyal medya) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
koşucu devekuşu(ave) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
cezasız kalmak, herşeyi yapıp ceza görmemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) João sempre se safa de tudo. |
içine kurt düşmek, kuşkulanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bırakıp gitmek(evitar o envolvimento de forma covarde) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
antarktik, güney kutup, güney kutbu (bölgesi, vb.)
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Eles estão medindo o dióxido de carbono que está presente no ar que estava preso no gelo da superfície antártica há mais de 2000 anos. |
sevinçten çılgına dönmüş(feliz, alegre) (resmi olmayan dil) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çok kızgın, öfkeli, burnundan soluyan(figurativo) (resmi olmayan dil) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
gelenekçi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
eksiksiz bir biçimde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
baldır
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jeff tem cãibra na panturrilha com frequência. |
kazıklama, kazıkçılık(figurado, informal) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vinte libras por isso? Isso é um assalto em plena luz do dia! |
aptal, salak, dangalak(BRA, vulgar, insulto) (kaba, argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) O babaca na minha frente dirige como um idiota. |
hazinedar(chanceler) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(tekerlek) dingil çivisi(cavilha da roda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şalgamsubstantivo masculino (legume: rutabaga) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sinir otusubstantivo feminino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kırmızı biber(tipo de pimenta) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tarihleme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) As amostras de tecido foram levadas a um laboratório para datação. |
at kestanesisubstantivo feminino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) No outono, juntamos castanhas-da-índia na floresta. |
braketli, destekli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ön
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A parte dianteira de um navio é chamada de proa. |
at kestanesi ağacı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Uma grande castanheira estava na frente da antiga casa. |
temizlikçi(BRA) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sayı işareti, kare işareti
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
namlu(silah) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
açmaz pozisyonu(movimento do xadrez) (satranç) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yaşlı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cuidar dos membros idosos de nossa sociedade está se tornando um desafio ao passo que as populações envelhecem. |
sabah
Eu gosto de tomar o meu café matutino na cama. |
ilk sıradaki, birinci
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Quem é o primeiro colocado? |
şık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Shauna gostava de comprar numa loja de roupas estilosa no final da rua. |
benzer şekilde, benzer biçimde, aynı şekilde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
denek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A cobaia tentou ficar parada enquanto os doutores a observavam. |
yaşlı kimse, ihtiyar kişi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ahlaksız kadın(vulgar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bir başkasını unutmak için yaşanan ilişki(BRA, relacionamento temporário) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tek renkli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O Keith cria pombos de competição da mesma cor. |
karsız
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
aşırı hassas
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yaşı geçmişlocução adjetiva (estipulada) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kuzguni siyah, simsiyah, kapkara
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ortalamanın üzerindelocução adjetiva (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
sağlıklı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kanunlara uyan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kapsam dışılocução adjetiva (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Os alunos devem incluir apenas informações relevantes em suas redações e omitir o que está fora de avaliação. |
Shaker(estrangeirismo, religião) (bir Hristiyan mezhebi) |
çılgın(coloquial) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yukarıda, tepede, yukarıya, üstte
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) A multidão olhou para os aviões circulando no alto. |
sabahlocução adverbial (Latim: ante meridiem) (saat) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Você tem um compromisso com o doutor às 9:30 da manhã. Eu acordei às 7 da manhã. Essa boate fica aberta até as 3 da manhã. |
kıyıya, karayalocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
geceleyin
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Mais abobrinhas haviam surgido da noite para o dia. |
doğruyu söylemek gerekirse, doğrusu(considerando os fatos) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
kendinceexpressão (com estilo próprio) |
caddenin hemen karşısındaadvérbio (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
kısa sürede
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
tarih boyuncalocução adverbial (durante o curso da História) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
kitabına uygun olaraklocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
bu zamanlarda
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
tepeden tırnağalocução adverbial (completamente) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
okul sonrasılocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
gece geç saattelocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
kural dışı(informal, anglicismo) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Vamos tentar pensar fora da caixa. |
konunun dışında olmak, konu dışı olmak(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Se ele é ou não casado está fora de questão. |
hukukun gözündeexpressão (legalmente) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
benim için farketmez, bana göre hava hoş(informal) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
hayatının baharında
|
harfi harfine, harfiyenexpressão (literalmente) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
sapına kadar(figurado, informal) (gayri resmi) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
yasa gereği
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
aynı şekildelocução adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Ela nunca cozinha aquele prato da mesma maneira, então ele é diferente a cada vez. |
ücra yerexpressão (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Preferimos comer com os locais em pequenos restaurantes fora da zona turística. |
kalıpların dışındaexpressão (figurativo: não convencional) (fikir) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O líder disse para seu time que ele queria que eles tivessem ideias fora da caixinha. |
aşağılık herif, pis herifinterjeição (vulgar, figurativo) (saldırgan) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
çekil git, defol git, uza(gíria, ir embora) (argo) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
bana verinterjeição (gíria) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
defol, defol git(informal) (argo) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Não, não vou lhe dar dinheiro. Agora, sai daqui! |
sen kendi işine bak, karışma, burnunu sokma
(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Não tem nada a ver com você; cuide da sua vida! |
seni ilgilendirmezinterjeição (informal) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) |
baksana
(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Olha só, cara! Aquele carro é legal demais. |
kahvaltı(BRA) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Um café da manhã saudável é importante para começar o dia. Sağlıklı bir kahvaltı güne iyi başlamak için önemlidir. |
Portekizce öğrenelim
Artık da'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
da ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.