Portekizce içindeki levantar ne anlama geliyor?
Portekizce'deki levantar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte levantar'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki levantar kelimesi ayağa kalkmak, uyanmak, yukarı toplanmak, yukarı kaldırmak, kaldırmak, kaldırmak, yukarı çekmek, kaldırmak, kaldırmak, havaya kaldırmak, kaldırıp koymak, kalkmak, ayağa kalkmak, kaldırmak, yukarı kaldırmak, kaldırmak, yükselmek, kalkmak, inşa etmek, ortaya atmak, kaldırmak, son vermek, kaldırmak, canlandırmak, (oromobili, vb.) kriko ile kaldırmak, yol açmak, kaldırmak, yükseltmek, çekmek, yukarı çekmek, yukarı kaldırmak, yükseltmek, açmak, kaldırmak, ağırlığını tahmin etmek, havalanmak, yukarı çekmek, yukarı itmek, kurmak, kaldırma, yataktan kalkmak, yukarı çekmek, yukarı kaldırmak, yükseltmek, toplamak, inşa etmek, neden olmak, yol açmak, sebep olmak, kalkmak, ayağa kalkmak, çıkmak, ortaya çıkmak, baş göstermek, zuhur etmek, uyanmak, yukarı kalkmak, karşı çıkmak, karşı koymak, ayağa kalkmak, dikleşmek, uyanmak, kalkmak, kalkmak, teşvik etmek, kaldırma, uyanmak, havalanmak, yataktan kalkmak, ateşli bir şekilde desteklemek, soru yöneltmek, soru sormak, para toplamak, ağırlık kaldırmak, şüphe duymak, kuşku duymak, (birisiyle) karşı karşıya gelmek/mücadeleye hazır olmak, yukarıya uzanmak, ayağa kaldırmak, kaldırmak, bir konuyu gündeme getirmek, ağırlık kaldırmak, daha yukarıda tutmak, varsayımda bulunmak, hipotez kurmak, varsaymak, doğmak, ayaklanmak, canlanmak, omzuna almak, indirip yükseltmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
levantar kelimesinin anlamı
ayağa kalkmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quando eu estava na escola, tínhamos de nos levantar sempre que um professor entrava na sala de aula. |
uyanmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu tive que levantar cedo hoje porque tinha uma reunião às 7h30. |
yukarı toplanmak(roupa) (giysi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yukarı kaldırmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Eventos sísmicos levantaram um pedaço do vale. |
kaldırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Se você levantar as caixas e entregá-las para mim, eu vou colocá-las no sótão. |
kaldırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yukarı çekmekverbo transitivo (abruptamente) (etek, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kaldırmakverbo transitivo (com o pé) (toz, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu corri pela praia levantando areia enquanto passava. |
kaldırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Um menino me pediu para levantá-lo para ele poder ver melhor o desfile. |
havaya kaldırmakverbo transitivo (mão) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Se alguém tiver uma pergunta, por favor, levante a mão. |
kaldırıp koymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Derrubei o vaso e tive que levantá-lo de novo. |
kalkmak, ayağa kalkmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Queiram levantar-se para o Hino Nacional, por favor. |
kaldırmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jane tentou levantar a tampa do pote com uma faca e acidentalmente cortou seu polegar. Lisa levantou a tampa do bueiro. |
yukarı kaldırmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Levante a mão se você sabe a resposta. |
kaldırmakverbo transitivo (cabeça) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ele levantou a cabeça quando ouviu seu nome. |
yükselmek(a voz) (ses) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
kalkmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
inşa etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A empresa levou três semanas para construir um celeiro lá. |
ortaya atmakverbo transitivo (questão) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Alguém na reunião levantou a ideia de terminar o trabalho mais cedo às sextas-feiras. |
kaldırmakverbo transitivo (köprü, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Eles levantaram a ponte levadiça da estrada para deixar o barco passar. |
son vermek, kaldırmakverbo transitivo (militar: cerco) (askeri kuşatma, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) O exército atacante levantou o cerco da cidade murada depois de um mês. |
canlandırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jesus chamou o Lázaro morto, e o levantou. |
(oromobili, vb.) kriko ile kaldırmakverbo transitivo (carro: com macaco) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Kate levantou seu carro para poder olhar as pastilhas de freio. |
yol açmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A demissão do ministro está fadada a levantar o debate sobre as razões por trás dela. |
kaldırmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yükseltmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çekmekverbo transitivo (birisini/bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Peter levantou seu amigo para ficar de pé. |
yukarı çekmekverbo transitivo (roupas, suspensório) (giysi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yukarı kaldırmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) O carro foi içado para que o mecânico pudesse trabalhar embaixo. |
yükseltmek, açmakverbo transitivo (aumentar volume) (ses) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Poderia aumentar o volume para que eu possa ouvir? Duyamıyorum, sesini biraz açar mısınız? |
kaldırmakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ağırlığını tahmin etmekverbo transitivo (estimar o peso) (bir şeyi kaldırarak) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
havalanmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
yukarı çekmek(por baixo, por trás) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Rick empurrou Amy para fora da água. |
yukarı itmek(impulsionar ou pressionar para cima) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kurmak(çadır) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Os escoteiros armaram sua barraca assim que chegaram no local do acampamento. |
kaldırma(el, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Com um levantamento da mão, o líder sinalizou que ele estava pronto. |
yataktan kalkmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) É meio-dia e Eugene ainda não se levantou. |
yukarı çekmek(giysi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Peter mandou seu filho subir as calças antes deles entrarem no restaurante. |
yukarı kaldırmak, yükseltmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ele ergueu a bandeja acima das crianças. Tepsiyi çocukların başlarından yukarı kaldırdı. |
toplamakverbo transitivo (dinheiro) (para) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Angariamos cinco mil dólares para a caridade. Yardım kurumu için beş bin dolar topladık. |
inşa etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Eles ergueram a parede usando tijolos feitos na pedreira local. |
neden olmak, yol açmak, sebep olmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A oposição causou uma confusão na Câmara dos Deputados. |
kalkmak, ayağa kalkmakverbo pronominal/reflexivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Por favor, levantem-se para o hino nacional. Milli marş için lütfen ayağa kalkın. |
çıkmak, ortaya çıkmak, baş göstermek, zuhur etmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Não antecipamos que surja algum problema. Herhangi bir sorun çıkacağını zannetmiyoruz. |
uyanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Acordo todo dia às seis horas. |
yukarı kalkmakverbo pronominal/reflexivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O sol da manhã gentilmente convence as flores a se levantarem para cumprimentá-lo. |
karşı çıkmak, karşı koymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ayağa kalkmakverbo pronominal/reflexivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Levante-se dessa cadeira imediatamente e me ajude. |
dikleşmekverbo pronominal/reflexivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) As plantas estavam murchas, mas logo se levantaram quando Karen as regou. |
uyanmak, kalkmakverbo pronominal/reflexivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
kalkmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Levante-se, princesa adormecida! |
teşvik etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Os aplausos da multidão animaram o time. |
kaldırma(figurado, BRA) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A escadinha de Ken fez o sofá atravessar a porta. |
uyanmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Os caçadores acordam com o nascer do sol. |
havalanmak(BRA) (uçak) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O avião decolou depois de um pequeno atraso. |
yataktan kalkmakverbo pronominal/reflexivo (sair da cama) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
ateşli bir şekilde desteklemek(figurado, informal) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
soru yöneltmek, soru sormakexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mark levantou uma questão difícil durante a reunião e ninguém queria respondê-la. |
para toplamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Estamos levantando fundos para o programa de socorro do terremoto. |
ağırlık kaldırmakexpressão verbal (exercício físico) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eu corro e levanto pesos quatro vezes por semana. |
şüphe duymak, kuşku duymak(bir şeyden) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
(birisiyle) karşı karşıya gelmek/mücadeleye hazır olmak(preparar-se para lutar) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yukarıya uzanmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
ayağa kaldırmaklocução verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kaldırmakexpressão verbal (veículo: para trocar pneu) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bir konuyu gündeme getirmekexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O repórter levantou a questão de como lidar com o desemprego. |
ağırlık kaldırmakexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ele levanta pesos em competição. Quando levantam pesos, halterofilistas usam um cinto para protegerem a coluna e os rins |
daha yukarıda tutmakexpressão verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
varsayımda bulunmak, hipotez kurmaklocução verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
varsaymaklocução verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
doğmak(güneş, ay) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
ayaklanmakverbo pronominal/reflexivo (em oposição) (mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
canlanmak(reviver) (ceset) Jesus chamou o Lázaro morto, e ele levantou dos mortos. |
omzuna almaklocução verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) O fazendeiro levantou o saco de grãos no ombro. |
indirip yükseltmekexpressão verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) O soldado baixava e levantava a bandeira em saudação. |
Portekizce öğrenelim
Artık levantar'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
levantar ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.