Portekizce içindeki preso ne anlama geliyor?
Portekizce'deki preso kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte preso'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki preso kelimesi saplanmış, aşık, takılmış, tutsak edilmiş, kapatılmış, tutsak, esir, takılmış, mahkum, hükümlü, engele takılma, terk edilmiş, sağlamca bağlı, sıkıca bağlı, ilişikteki, (kazara) sıkışmış, mahpus, tutuklu, hapishanede bulunan kimse, mahpus, tutuklu, mahkum, hükümlü, hapishane kuşu, köşeye sıkışmış, sıkışmak, sürekli aynı şeyleri yapan, çileden çıkmak, havai fişek, altında kalmak, takılıp kalmış anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
preso kelimesinin anlamı
saplanmış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O carro estava preso e não dava para movê-lo. O gato ficou preso em uma árvore. |
aşıkadjetivo (figurado) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
takılmışadjetivo (figurado) (probleme, sıkıntıya, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tutsak edilmiş, kapatılmışadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tutsak, esirsubstantivo masculino (figurado) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
takılmışadjetivo (informal) (bir soruya, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Eu estou preso nessa pergunta. Você sabe qual é a resposta? |
mahkum
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Aaron passou três anos preso. |
hükümlü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) George era um dos presos mais velhos da prisão; ele estava lá dentro há quinze anos. |
engele takılma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
terk edilmiş(informal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sağlamca bağlı, sıkıca bağlıadjetivo (bem fechado, amarrado fortemente) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A corda do alpinista estava segura (or: presa). Kaya tırmanıcının ipi sıkıca bağlı idi. |
ilişikteki
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Por favor preencha o formulário anexo (or: anexado) e devolva-o para nós no envelope fornecido. |
(kazara) sıkışmışadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
mahpus, tutuklusubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hapishanede bulunan kimse, mahpus, tutuklu, mahkum, hükümlü(BRA) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Diversos presidiários escaparam da prisão em um caminhão da lavanderia. |
hapishane kuşusubstantivo masculino (argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
köşeye sıkışmışadjetivo (sem poder ir-se) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkışmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Um pedaço de papel emperrou na impressora. |
sürekli aynı şeyleri yapan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çileden çıkmak(figurativo: não aceitar) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
havai fişek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Os fogos de artifício explodiram em um brilho de estrelas coloridas. |
altında kalmaklocução verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ele ficou preso sob uma parede que havia caído. |
takılıp kalmış(figurado: preocupado demais com) (bir şeye) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Não há necessidade de ficar preso aos detalhes. Eu só quero uma visão geral da situação. |
Portekizce öğrenelim
Artık preso'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
preso ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.