Fransızca içindeki agent ne anlama geliyor?
Fransızca'deki agent kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte agent'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki agent kelimesi temsilci, vekil, mümessil, madde, menajer, casus, ajan, temsilci, acente, yapıcı, ajan, menajer, memur, görevli, menajer, satış temsilcisi, kadın polis memuru, kadın polis, beyazlatıcı deterjan, seyahat danışmanı, casus, ajan, temizlikçi, temizlik işçisi, borsacı, hademe, hizmetli, (erkek) polis, polis memuru, polis memuru, finansçı, finansör, üniversite saymanı/veznedarı, basınçlı gaz, emlakçı, emlak komisyoncusu, Propaganda yoluyla oy toplayan kişi, hastalık mikrobu, ikili ajan, ikili çalışan casus, emlakçı, emlak komisyoncusu, polis memuru, güvenlik görevlisi, fabrika işçisi, emlak komisyoncusu, gümrük memuru, gümrük görevlisi, bot programı, şartlı tahliye memuru, polis memuru, (uçakta yolcu gibi görünen) gizli güvenlik görevlisi, polis memuru, federal çalışan, devlet çalışanı, vergi, vb. toplayan kimse, tahsildar, menajerliğini yapmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
agent kelimesinin anlamı
temsilci, vekil, mümessilnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'agent d'Amanda lui a trouvé un contrat d'édition. |
maddenom masculin (Chimie) (kimyada) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les agents oxydants disparaissent au contact des électrons. |
menajernom masculin (sporda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'agent du quaterback répondra à ces questions. |
casus, ajannom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le gouvernement a secrètement envoyé un agent épier les activités du gang. |
temsilci, acente(entité commerciale) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il s'adressa aux dépositaires du fabricant de moteur pour acheter un nouveau carburateur. |
yapıcı(Grammaire, passif) (dil bilimi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ajannom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont été interrogés par un agent de la CIA. |
menajer
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
memur, görevli
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Naomi est le membre de notre club responsable de la trésorerie. |
menajer(Show-business, anglicisme) (müzik, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Son manager (or: agent) est en fait son cupide de père. |
satış temsilcisi(France) (kıs, resmi olmayan dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kadın polis memuru, kadın polis
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
beyazlatıcı deterjan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
seyahat danışmanı(personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
casus, ajan(familier : espion) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils suspectaient Riley d'être une taupe. |
temizlikçi, temizlik işçisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un homme de ménage se rend au manoir deux fois par semaine pour nettoyer. |
borsacınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La plupart des titres ne sont valables qu'auprès d'agents de change. |
hademe, hizmetli(surveillant) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les bureaux sont surveillés par un gardien de nuit. |
(erkek) polis, polis memurunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un policier a appréhendé le suspect dans les environs. |
polis memuru(équivalent) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le policier est arrivé sur la scène du crime au coucher du soleil. |
finansçı, finansör
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
üniversite saymanı/veznedarı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
basınçlı gaz
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
emlakçı, emlak komisyoncusunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'agent immobilier nous a montré de nombreuses maisons et appartements, mais nous n'avons voulu en acheter aucun. |
Propaganda yoluyla oy toplayan kişinom masculin (personne qui sollicite la voix des électeurs) |
hastalık mikrobunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ikili ajan, ikili çalışan casusnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous ne savions pas que notre espion était un agent double qui travaillait aussi pour l'ennemi. |
emlakçı, emlak komisyoncusunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si tu veux devenir agent immobilier, tu devrais d'abord suivre une formation pour savoir vendre correctement. |
polis memuru
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quand il sera grand, il veut être pompier ou policier. |
güvenlik görevlisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'agent de sécurité patrouillait dans le centre commercial à la recherche d'écoliers chahuteurs. |
fabrika işçisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les ouvriers d'usine à la centrale se sont mis en grève pour un meilleur salaire. |
emlak komisyoncusunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'agent immobilier nous a fait visiter plusieurs maisons avant que nous trouvions celle de nos rêves. |
gümrük memuru, gümrük görevlisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bot programınom masculin (Internet) (bilgisayar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şartlı tahliye memuru(Can, Suisse) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
polis memuru
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Matthew est policier (or: agent de police). |
(uçakta yolcu gibi görünen) gizli güvenlik görevlisinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
polis memuru
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
federal çalışan, devlet çalışanı(États-Unis) (ABD) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
vergi, vb. toplayan kimse, tahsildar
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Francine se recroqueville quand le téléphone sonne de peur que ce ne soit l'appel d'un percepteur. |
menajerliğini yapmak(Sports, Show-business) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ruth est le manager (or: la directrice sportive) de plusieurs célébrités sportives. |
Fransızca öğrenelim
Artık agent'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
agent ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.