Fransızca içindeki aimer ne anlama geliyor?
Fransızca'deki aimer kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte aimer'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki aimer kelimesi sevmek, sevmek, aşık olmak, sevmek, sevmek, beğenmek, çok istekli/hevesli olmak, hevesli, istekli, arzu etmek, zevk almak, seven, meraklı, zevk almak, haz almak, keyif almak, hemfikir olmak, aynı fikirde olmak, keyif almak, haz almak, hoşlanmak, sevmek, aşık olmak, meraklı, onay, sevmek, hoşlanmak, zevk almak, beğenmek, çok istemek, hoşlanmak, keyif almak, zevk almak, çok sevmek, ilgi duymak, sevmek, sevmek, hoşlanmak, beğenmek, sevmek, hoşlanmak, fazla iddialı/kendini savunan, tatlıya düşkünlük, hoş karşılamamak, yapmamayı tercih ederim, yapmasam iyi olur, tercih etmek, sevmeye başlamak, sevmemek, tercih etmek, sevdirmek, istekli, -i tercih etmek, istemek, arzu etmek, hoşlanmak, istemek, münakaşacı, dışarıyı seven, dışarıda gezmeyi seven, sevmemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
aimer kelimesinin anlamı
sevmekverbe transitif (sentiment d'affection) (birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Bien sûr que j'aime ma mère. Annemi tabi ki seviyorum. |
sevmekverbe transitif (nourriture, activité,...) (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vous aimez la pizza ? Pizza sever misin? |
aşık olmakverbe transitif (sentiment romantique) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il est évident qu'elle aime son petit ami, ça se lit sur son visage. |
sevmek(avoir une profonde affection) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle aime trop. |
sevmekverbe transitif (bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'aime (or: j'adore) le basket. Basketbolu seviyorum. |
beğenmek(Internet, anglicisme, familier) (sosyal medya) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'ai souhaité un bon anniversaire à Danny et il a liké mon post. |
çok istekli/hevesli olmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il aime beaucoup la cuisine chinoise. |
hevesli, istekli(bir şeye) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Elle aime vraiment le cyclisme, alors offrons-lui un nouveau vélo. |
arzu etmekverbe transitif (au conditionnel présent) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mon mari et moi aimerions (or: souhaiterions) vous remercier pour votre aide. |
zevk almakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sevenverbe transitif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) J'adore les chiens : ils me tiennent compagnie quand je suis seule. |
meraklıverbe transitif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les enfants de Simon adorent visiter le zoo. |
zevk almak, haz almak, keyif almak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Adrian a aimé prendre sa revanche sur le type qui lui avait fait perdre son emploi. |
hemfikir olmak, aynı fikirde olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je suis désolé, mais je n'approuve pas cette attitude. |
keyif almak, haz almak, hoşlanmak, sevmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Güzel bir kitaptan her zaman keyif alırım. |
aşık olmak(amour fraternel, entre amis...) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
meraklı(familier) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Aimes-tu les comédies romantiques ? Personnellement, je ne suis pas fan. |
onay(un plan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le business plan a été approuvé par le directeur de la société. |
sevmek(kişi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le pasteur chérit son épouse. |
hoşlanmak, zevk almak, beğenmek(familier, jeune) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je kiffe trop le disco. |
çok istemekverbe transitif (au conditionnel) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je voudrais (or: j'aimerais) une tasse de café, s'il vous plaît. |
hoşlanmak, keyif almak, zevk almak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Victor est un sadique : il prend plaisir à voir souffrir les autres. |
çok sevmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Adam chérit (or: aime) Charlotte alors il l'a demandée en mariage. |
ilgi duymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Bien qu'ils ne soient plus ensemble, Sarah tient toujours à son ex-mari en tant qu'ami. |
sevmek(une personne amie) (arkadaş olarak) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Je l'aime bien. Il a l'air sympa. Onu sevdim. İyi birine benziyor. |
sevmek, hoşlanmak(romance) (romantik olarak) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il l'aime vraiment beaucoup. Ondan gerçekten de çok hoşlanıyor. |
beğenmek(une chose) (fikri, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'aime bien cette idée. Soumettons-la au patron. |
sevmeklocution verbale (bir şeyi yapmayı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) En été, j'aime bien faire du vélo. |
hoşlanmaklocution verbale (bir şeyi yapmaktan) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'aime courir dans le parc quand il fait chaud. |
fazla iddialı/kendini savunan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tatlıya düşkünlük(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon petit garçon a le bec sucré : il mangerait n'importe quelle sucrerie. |
hoş karşılamamakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je n'aime pas qu'on me tutoie quand on ne me connaît pas. |
yapmamayı tercih ederim, yapmasam iyi olurlocution verbale J'aimerais autant ne pas retourner en vacances en Espagne cette année. Ils aimeraient autant ne pas avoir à licencier qui que ce soit. |
tercih etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'aimerais autant que tu me dises simplement la vérité, plutôt que chercher de piètres excuses. |
sevmeye başlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Au début, Rick détestait cette chanson, mais il commence à l'aimer. |
sevmemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
tercih etmekverbe transitif (daha çok sevmek) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vous préférez (or: Vous aimez mieux) les pommes ou les oranges ? |
sevdirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
isteklilocution verbale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) J'aimerais (or: Je souhaiterais) monter ma propre affaire. |
-i tercih etmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'aimerais mieux sortir. |
istemek, arzu etmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'aimerais qu'il s'arrête de parler. Susmasını istiyorum. |
hoşlanmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai un faible pour tout ce qui est chocolat. |
istemekverbe transitif (olmayacak bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) J'aimerais bien être une princesse. Prenses olmayı isterdim. |
münakaşacı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Elle aime la polémique ! Elle n'est jamais d'accord avec ce que l'on dit. |
dışarıyı seven, dışarıda gezmeyi sevenlocution verbale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Janine aime être dans la nature, elle y passe autant de temps que possible. |
sevmemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık aimer'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
aimer ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.