Fransızca içindeki blanche ne anlama geliyor?
Fransızca'deki blanche kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte blanche'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki blanche kelimesi beyaz, göğüs eti, yumurta akı, boşluk, beyaz, eksiklik, beyaz çamasırlar, beyazlar, beyaz, ak, beyaz, beyaz, beyaz, hazırlık, boşluk, boş, yalın, beyaz, beyaz ırktan olan kimse, Beyaz, beyaz ırktan olan, beyaz ırka mensup, (ten) soluk, solgun, durgunluk, sükûnet, uykusuz (geceler), eroin, beyaz şarap, kurusıkı mermi, siyah-beyaz, kalay, fildişi rengi, ahmak delikanlı, sızdırmak, olgunlaşmamış, hemen hemen aynı, beyaz yakalı, açıkça, açık açık, düşünmeden, etli hamur işi yiyecek, karya, amerikan ceviz ağacı, kuzey amerika cevizi, büyük beyaz ekmek, beyaz boya, beyaz kireç badana, beyaz tahta, siyah-beyaz fotoğrafçılık, beyaz ekmek, göğüs eti, süzme peynir, yumurta akı, yumurtanın akı, kutup ayısı, hazırlık sınavı, siyah beyaz resim, açık ciro, kâğıda dökmek, yazıya dökmek, yazmak, bembeyaz, ak, kar beyazı, siyah beyaz, Beyaz ırktan, Anglosakson ve Protestan olan kimse, ölü gibi, çok, resmi evrak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
blanche kelimesinin anlamı
beyaznom masculin (renk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Auriez-vous cette robe en blanc ou en noir ? |
göğüs etinom masculin (volaille) (tavuk, hindi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La plupart des Américains préfèrent le blanc de poulet à la cuisse. |
yumurta akınom masculin (d'œuf) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sépare le blanc du jaune de l'œuf. |
boşluknom masculin (dans questionnaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Veuillez remplir les blancs dans le premier encart du formulaire d'inscription. |
beyaznom masculin (Jeux : pièce) (satranç, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Est-ce que tu veux être les blancs ou les noirs dans cette partie d'échecs ? |
eksiklik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y avait un blanc dans le rapport, là où les chiffres de mardi étaient censés se trouver. |
beyaz çamasırlar, beyazlarnom masculin (linge) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Je viens de laver les couleurs, donc maintenant je dois laver le blanc. |
beyaz, akadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Elle imprima le document sur du papier blanc. Dokümanı beyaz kağıt üzerine yazdırdı. |
beyazadjectif (ten) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je suis si blanc que je ne bronze jamais. O kadar beyaz tenliyim ki hiç bronzlaşamıyorum. |
beyazadjectif (ırk) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Bien qu'il y ait beaucoup de personnes blanches dans cette ville, le nombre de personnes appartenant à d'autres races a augmenté énormément. Bu şehirde pek çok beyaz insan bulunmakla beraber, diğer ırklardan insanların sayısı da büyük ölçüde artmıştır. |
beyazadjectif (vin) (şarap) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) En général, nous buvons du vin blanc avec le poisson. |
hazırlıkadjectif (examen) (sınav) Les élèves passent des examens blancs en janvier et passent les vrais en juin. |
boşluknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les mots inappropriés dans ce texte ont été remplacés par des blancs. |
boş, yalın(page, formulaire) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'artiste fixait la toile vierge qui se tenait face à lui. |
beyaznom masculin (kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
beyaz ırktan olan kimse, Beyaz(personne de peau blanche) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Est-ce que Felix est blanc ou asiatique ? |
beyaz ırktan olan, beyaz ırka mensup(personne de peau blanche) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ben bronze facilement, mais il est blanc. |
(ten) soluk, solgun(peau) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Alfie a une peau très claire et doit se méfier du soleil. |
durgunluk, sükûnet
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
uykusuz (geceler)(nuit) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Lorsque vous avez un bébé, des nuits blanches sont à prévoir. |
eroinnom féminin (argot : héroïne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Carl est accro à la poudre. |
beyaz şarapnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai trouvé un très bon vin blanc moelleux pour accompagner les toasts de foie gras. |
kurusıkı merminom féminin (arme à feu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ne t'inquiète pas, le pistolet n'a que des cartouches à blanc. |
siyah-beyaz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kalay
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'exploitation minière de l'étain était autrefois l'industrie première de Cornouailles. |
fildişi rengi
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Kelsey a décidé de repeindre les murs d'une jolie couleur ivoire. |
ahmak delikanlınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tom est un blanc-bec, il ne sait pas se comporter ! |
sızdırmak(figuré : extorquer) (para, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les criminels ont saigné des personnes âgées de milliers de dollars. |
olgunlaşmamış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
hemen hemen aynı(chose) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
beyaz yakalılocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
açıkça, açık açık
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
düşünmeden
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Comme ça, sans réfléchir, je ne me souviens pas du nom de cet acteur. |
etli hamur işi yiyeceknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
karya, amerikan ceviz ağacı, kuzey amerika cevizi(arbre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Plusieurs sortes de pacaniers poussent dans cette région. |
büyük beyaz ekmeknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Simon a coupé une part de gros pain blanc et a tartiné du beurre dessus. |
beyaz boya, beyaz kireç badana
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai acheté une boîte de blanc de chaux pour peindre le mur. |
beyaz tahtanom masculin (sınıf) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) N'oubliez pas d'effacer le tableau blanc à la fin de chaque leçon. |
siyah-beyaz fotoğrafçılıknom féminin (art) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il s'est spécialisé dans la photographie noir et blanc. |
beyaz ekmeknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le pain complet est plus nutritif que le pain blanc. |
göğüs etinom masculin (tavuk) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) S'il te plaît, coupe-moi une tranche de blanc de poulet parce que je n'aime pas la cuisse. |
süzme peynirnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si tu ne trouves pas de ricotta pour tes lasagnes, tu peux utiliser du fromage blanc à la place. |
yumurta akı, yumurtanın akınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On ne peut pas faire de meringues sans blancs d'œufs. |
kutup ayısınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'ours blanc se nourrit principalement de phoques. |
hazırlık sınavınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
siyah beyaz resimnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a demandé à la réalisatrice pourquoi elle avait choisi le noir et blanc pour son film. |
açık cironom masculin (Finance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kâğıda dökmek, yazıya dökmek, yazmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) À présent que nous nous sommes mis d'accord sur les termes, mettons-les par écrit. |
bembeyaz, ak, kar beyazıadjectif (saç, sakal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sa barbe est blanche comme neige mais ses cheveux sont encore foncés. |
siyah beyaz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les photographies en noir et blanc se basent sur la composition plutôt que la couleur. |
Beyaz ırktan, Anglosakson ve Protestan olan kimse(États-Unis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les partenaires du cabinet d'avocats sont tous des blancs protestants. |
ölü gibi
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Après l'accident, Wendy était blanche comme un linge. |
çok
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
resmi evraknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les livres blancs sont publiés par les gouvernements, les sociétés et d'autres organisations importantes. |
Fransızca öğrenelim
Artık blanche'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
blanche ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.