Fransızca içindeki Cris ne anlama geliyor?
Fransızca'deki Cris kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte Cris'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki Cris kelimesi ses, feryat, çığlık, ses, bağırma, bağırış, haykırış, (heyecanlı) bağırış, çığlık, martı sesi, feryat, ötüş, ötme, bağırtı, bağırış, haykırış, feryat, keskin/acı çığlık, feryat, ciyaklama, bağırış, ağlama/inleme, feryat, bağırış, haykırış, çığlık, ses, gıcırdama, gıcırtı, gıcırtı sesi, iç çekiş, çığlık atmak, ciyak ciyak bağırmak, ciyaklamak, çığlık, feryat, bağırış, feryat, çığlık, keskin bağırış, acı çığlık, ciyaklama, savaş çığlığı, savaş narası, son moda, modern teknoloji, slogan, kampanyada kullanılan slogan, acı/tiz bir sesle bağırmak/çığlık atmak, tiz ses, kaz sesi, ağıt anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
Cris kelimesinin anlamı
sesnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On entendait les enfants pousser des cris en jouant. |
feryat, çığlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On entendait les cris de la victime, frappée par son agresseur. |
sesnom masculin (animal) (hayvana ait) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le cri du loup est terrifiant. |
bağırma, bağırış, haykırış
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(heyecanlı) bağırış, çığlıknom masculin (de joie, de triomphe) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Alison poussa un cri de joie lorsqu'elle déballa le cadeau. |
martı sesinom masculin (mouette) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
feryatnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je ne sais pas si ce cri que je viens d'entendre était celui d'un bébé ou d'un chat. |
ötüş, ötmenom masculin (oiseau) (kuş) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On entend le cri d'une chouette depuis ma chambre. |
bağırtı, bağırışnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le chasseur a lancé un cri lorsqu'il a vu sa proie. |
haykırış, feryatnom masculin (de douleur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On entendait les cris de douleur de Matthew jusqu'à la rue voisine. |
keskin/acı çığlık, feryatnom masculin (oiseau) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le perroquet laissa échapper un cri soudain et fort. |
ciyaklamanom masculin (personne) (kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bağırışnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont entendu un cri à travers la vitre. |
ağlama/inleme, feryat
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons entendu des gémissements d'enfants venant de la crèche. |
bağırış, haykırış(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çığlık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La moitié du voisinage a dû entendre le hurlement (or: cri) de Monica quand son frère s'est faufilé derrière elle et l'a effrayée. |
sesnom masculin (animal) (hayvan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le hurlement d'un loup l'a fait se dresser dans sa tente. |
gıcırdama, gıcırtı, gıcırtı sesi(souris, jouet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
iç çekiş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çığlık atmak(kişi) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La petite fille a crié lorsqu'elle a vu les jolis agneaux. |
ciyak ciyak bağırmak, ciyaklamak(personne) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le garçon cria de joie quand il vit son père arriver dans l'allée de la maison. |
çığlık, feryat, bağırış
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lorsqu'il aperçut le visage à la fenêtre, Glenn laissa échapper un cri. |
feryat, çığlıknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Walter a laissé échapper un cri perçant lorsqu'il a aperçu le serpent. |
keskin bağırış, acı çığlıknom masculin (personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je l'ai pincé si fort qu'il a poussé un cri strident (or: hurlement). |
ciyaklamanom masculin (personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le cri perçant émis par l'enfant à la suite de la piqûre du médecin a suscité un sentiment de culpabilité chez son père. |
savaş çığlığı, savaş narasınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le général a rallié ses hommes avec le cri de guerre : "Souvenez-vous de l'Alamo !" |
son modanom masculin (fig) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le dernier cri de la mode ne fera plus de bruit dans deux mois. |
modern teknoloji
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
slogan, kampanyada kullanılan slogannom masculin (figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
acı/tiz bir sesle bağırmak/çığlık atmak(personne) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Betty hurla et poussa des cris stridents pendant tout le grand huit. |
tiz ses(personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Linda a réalisé que ce devait être l'heure de la pause lorsqu'elle a entendu les rires et les cris perçants des enfants dans la cour de récréation. |
kaz sesinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous entendions le cri des oies alors qu'elles passaient au-dessus de nous. |
ağıtnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les membres de la famille laissèrent échapper un cri de lamentation sur la dépouille. |
Fransızca öğrenelim
Artık Cris'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
Cris ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.