Fransızca içindeki enlever ne anlama geliyor?

Fransızca'deki enlever kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte enlever'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki enlever kelimesi çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, zorla kaçırmak, açmak, silmek, temizlemek, kaçırmak, zorla kaçırmak, elinden almak/çekip almak, kaçırmak, zorla kaçırmak, soyup çıkarmak, soymak, temizlemek, kazımak, soymak, çıkarmak, kaçırmak, soymak, çıkarmak, kesip çıkarmak, kesip çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, çıkarmak, birer birer çıkarmak, soyup çıkarmak, temizlemek, soymak, hemen çıkarmak, çıkarmak, soyup çıkarmak, koparmak, kaldırmak, feshetmek, çıkarmak, temizlemek, çıkarmak, indirmek, almak, kesmek, kesip çıkarmak/atmak, sökmek, çekmek, temizlemek/silmek, tüketmek, çözmek/açmak, çıkarmak, el koymak, kaşıkla çıkarmak, çıkarmak, soyup çıkarmak, temizlemek, ovarak çıkarmak, kurtarmak, çıkarmak, metinden çıkarmak, çıkarıp atmak, suyla temizlemek, (listeden, vb.) çıkarmak, indirmek, kaçırmak, çıkarmak, çıkarmak, yıkanarak çıkmak, derisini soymak, ayıklamak, çekip almak, silkmek, silkelemek, silkip atmak, ovarak çıkarmak, hızla hareket ettirmek, düşük not vermek, kapmak, silkeleyerek atmak, çıkmak, gizli dinleme aygıtlarından temizlemek, -den çıkarmak, soyunmak, -den çıkarmak, çıkarmak, yıkayıp temizlemek, yıkayarak çıkarmak, koparmak, silkelemek, ovarak çıkarmak, koçanını çıkarmak, koçanından ayırmak, derisini yüzmek, çıkarmak, çıkarmak, sapını koparmak, hızla çekmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

enlever kelimesinin anlamı

çıkarmak

verbe transitif (leke, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Une fois que les agents d'entretien enlevèrent la tache de vin, le canapé avait l'air comme neuf.

çıkarmak

(des vêtements) (giysi)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Si tu as chaud, pourquoi est-ce que tu n'enlèves pas (or: ne retires pas) ton pull ?

çıkarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
C'est un magazine pour toute la famille, c'est pourquoi nos rédacteurs en chef ont retiré tout propos choquant.

çıkarmak

verbe transitif (des vêtements) (giysi, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Elle enleva (or: retira) ses vêtements avant d'entrer dans la douche.

zorla kaçırmak

verbe transitif (birisini)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Un individu a kidnappé une jeune fille après l'école hier.

açmak

verbe transitif (un couvercle)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

silmek, temizlemek

(une tache) (makyaj, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kaçırmak, zorla kaçırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Des hommes armés ont enlevé l'héritière jeudi soir. L'auteur du livre prétend que des extraterrestres ont enlevé son père.

elinden almak/çekip almak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Si vous pouviez enlever tous les termes superflus, cela améliorerait votre rapport.

kaçırmak, zorla kaçırmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Elle a été enlevée par des inconnus et on ne l'a plus jamais revue.

soyup çıkarmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Nous allons devoir utiliser la sableuse pour enlever toute cette peinture.

soymak

verbe transitif (yontma işlemiyle)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

temizlemek

verbe transitif (la saleté)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
J'ai passé la voiture au jet pour enlever la saleté.

kazımak, soymak, çıkarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il m'arrive d'enlever la peinture de vieux meubles et de les repeindre.
Bazen eski mobilyaların cila ve boyasını kazıyıp yeniden boyarım.

kaçırmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

soymak

(la peau) (kabuk, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
J'ai enlevé la peau de la pomme, puis je l'ai épépinée et coupée en quartiers.

çıkarmak, kesip çıkarmak

verbe transitif (tıp)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Cerrah hastanın tümörünü kesip çıkardı.

kesip çıkarmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Pour réparer la table, j'ai dû enlever (or: découper) le placage abimé et le remplacer par un autre morceau assorti.

çıkarmak

(giysi, v.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Il enleva (or: retira) sa chemise.

çıkarmak

verbe transitif (vêtements) (giysi, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je vais enlever (or: retirer) ces bottes d'équitation et enfiler des sandales confortables. Harry entra dans la pièce chaude et retira sa veste.

çıkarmak

verbe transitif (une tache) (leke, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tu penses qu'on pourra enlever cette tache d'encre ?

çıkarmak

verbe transitif (giysi, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

birer birer çıkarmak

(giysileri, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

soyup çıkarmak

verbe transitif (boya, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Avant d'appliquer un nouveau papier peint, je dois enlever (or: retirer) le vieux papier des murs.

temizlemek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Doug a dû enlever (or: retirer) les épines de son pantalon.

soymak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Grace a retiré l'écorce de l'arbre.

hemen çıkarmak

(vêtements) (giysi)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Laisse-moi enlever ce smoking.

çıkarmak

(en frottant)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le professeur a pris le tampon pour tableau et a effacé ce qu'elle avait écrit.

soyup çıkarmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Harry a enlevé la vieille peinture de la porte avant de la repeindre.

koparmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le jardinier enleva les fleurs fanées.

kaldırmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le serveur est arrivé et a enlevé (or: débarrassé) les assiettes de la table.

feshetmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

çıkarmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Enlève cette phrase de ton article.

temizlemek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il faut que les chasse-neige enlèvent la neige des routes.
Bu işe başlamadan önce tüm risklerin giderilmesi gerekmektedir.

çıkarmak

verbe transitif (des vêtements) (giysi, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Nous avons enlevé nos vêtements et sommes allés nous baigner.

indirmek

verbe transitif (puan, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

almak

(ödül, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kesmek, kesip çıkarmak/atmak

(Chirurgie)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le chirurgien excisa la tumeur sous anesthésie locale.

sökmek

(une structure)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Les campeurs ont démonté leur tente et l'ont mise dans la voiture.

çekmek

(diş, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

temizlemek/silmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
J'ai nettoyé (or: enlevé) la boue de mes bottes.

tüketmek

(l'énergie) (gücünü, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le travail ennuyeux de Philip lui pompait tout son enthousiasme.

çözmek/açmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Enlèvez le frein de stationnement avant d'essayer d'accélérer.

çıkarmak

(şapka, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

el koymak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Si on retire aux gens leurs armes, ils ne pourront pas vous tuer.

kaşıkla çıkarmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

çıkarmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

soyup çıkarmak

(papier collé,...)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

temizlemek

(une tache,...)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

ovarak çıkarmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kurtarmak, çıkarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Karen n'arrivait pas à enlever le chewing-gum de ses cheveux.

metinden çıkarmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Les censeurs vont retirer toutes les mentions des livres bannis quand ils reliront l'article.

çıkarıp atmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Tina a enlevé toute l'ancienne installation de la maison et a mis en place de nouvelles installations électriques.

suyla temizlemek

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
J'ai passé mes tennis sous l'eau pour enlever la boue.

(listeden, vb.) çıkarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Est-ce la liste des invités ? Enlevez Kim ; elle sera occupée ce week-end là et ne pourra pas venir.

indirmek

verbe transitif (le frein à main) (el freni, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Desserre (or: enlève) le frein à main et passe en première maintenant.

kaçırmak

verbe transitif (adam, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'homme a kidnappé Betty en plein jour alors qu'elle marchait dans la rue.

çıkarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La société de nettoyage a enlevé (or: retiré) tous les déchets de la maison.
Temizlikçiler evdeki bütün çöpleri dışarı çıkardı.

çıkarmak

(leke, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tu peux utiliser du vin blanc pour enlever la tache de vin rouge du tapis.

yıkanarak çıkmak

(saleté,...) (leke, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
La boue part facilement.

derisini soymak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

ayıklamak

(viande) (kemik, kılçık)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Désossez les morceaux de poulet et posez-les à plat.

çekip almak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

silkmek, silkelemek, silkip atmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Enlève la poussière de tes sandales avant d'entrer dans la maison.

ovarak çıkarmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

hızla hareket ettirmek

(un objet)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

düşük not vermek

locution verbale

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
La prof d'histoire m'a enlevé des points (or: m'a enlevé 1 point) pour l'orthographe.

kapmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'enseignante a retiré brusquement le téléphone mobile à l'élève et l'a rangé sous clé dans son bureau.

silkeleyerek atmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
J'ai sorti les housses de protection et j'ai enlevé la poussière en les secouant.

çıkmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Une fois qu'elles sont fermement collées, les étiquettes ne se détacheront (or: ne s'enlèveront) plus.

gizli dinleme aygıtlarından temizlemek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
À l'issue de l'opération, la CIA débarrassa la pièce des micros cachés.

-den çıkarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
J'ai enlevé la tache de soupe de la nappe.

soyunmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
J'ai dû me déshabiller pour passer la visite médicale.

-den çıkarmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Les relecteurs ont retiré les noms de tous les mineurs de l'article.

çıkarmak

(soutenu) (şapka, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les hommes se sont décoiffés au passage du cortège funèbre.

yıkayıp temizlemek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Edward fait partir (or: enlève) la teinture de ses cheveux en les passant sous l'eau. Zoe utilise le jet pour faire partir les bulles de savon de la voiture.

yıkayarak çıkarmak

(leke, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

koparmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Kate a coupé quelques-uns des fruits du pêcher pour que les autres puissent devenir plus gros.

silkelemek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il a enlevé les miettes de sa chemise.

ovarak çıkarmak

(en frottant)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Il enleva les traces de boue de sa chaussure en frottant.

koçanını çıkarmak, koçanından ayırmak

(meyve, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Vous devez d'abord enlever le trognon de la pomme.

derisini yüzmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le chasseur enleva la peau du lapin qu'il avait attrapé plus tôt ce jour-là.

çıkarmak

(leke, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le savon enlèvera l'encre de tes doigts.

çıkarmak

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Rick a enlevé l'étiquette du pot avec ses ongles.

sapını koparmak

(d'une plante)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Luke a retiré la queue des fraises avant de les couper.

hızla çekmek

(elini, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Sally a enlevé rapidement (or: retiré rapidement) sa main lorsque Josh a essayé de la prendre.

Fransızca öğrenelim

Artık enlever'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.