Fransızca içindeki timbre ne anlama geliyor?

Fransızca'deki timbre kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte timbre'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki timbre kelimesi pul, posta pulu, tını, kaçık, üşütük, kafadan çatlak, çatlak, üşütük, deli, çılgın, (kişi) deli, kaçık, çatlak, çatlak, üşütük, pullu, deli/kaçık/çatlak/üşütük kimse, akli dengesi bozuk, çılgın, kaçık, üşütük, deli/kaçık/üşütük kimse, çatlak, üşütük, deli, çılgın, çatlak, kaçık, deli, pul yapıştırmak, pul yapıştırılmış (zarf), posta pulu anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

timbre kelimesinin anlamı

pul, posta pulu

nom masculin

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Robert est allé à la poste pour acheter des timbres.

tını

nom masculin (son) (ses)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

kaçık, üşütük, kafadan çatlak

adjectif (familier) (argo)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Tu dois être dingue (or: taré) pour rompre avec une fille aussi jolie que Michelle.

çatlak, üşütük

(familier, péjoratif) (argo)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

deli, çılgın

(familier)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Vous devriez éviter la dame avec un seau sur la tête : elle est timbrée.

(kişi) deli, kaçık, çatlak

(familier) (resmi olmayan dil)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Mon oncle fou fait des grimaces très étranges à ses enfants.

çatlak, üşütük

(familier) (argo)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Graham doit être cinglé (or: toqué, or: timbré) de sortir sous cette pluie sans parapluie !

pullu

adjectif

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

deli/kaçık/çatlak/üşütük kimse

(familier) (argo)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Mme Garfield est une maboule : elle a vingt-cinq chats !

akli dengesi bozuk

(familier)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Il a l'air parfaitement normal mais il est en fait un peu fêlé (or: siphonné, timbré).

çılgın, kaçık, üşütük

(familier) (resmi olmayan dil)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Je deviens foufou après quelques verres.

deli/kaçık/üşütük kimse

(familier) (argo)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

çatlak, üşütük

(familier) (argo)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Ne fais pas attention aux remarques de mon oncle : il est devenu maboul (or: toqué) avec l'âge.

deli, çılgın

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Tu dois vraiment être fou pour penser que ça va fonctionner !

çatlak, kaçık, deli

adjectif (familier) (argo)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Ce type dans le métro était complètement timbré.

pul yapıştırmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ursula a timbré (or: affranchi) la lettre et l'a déposée dans la boîte aux lettres.

pul yapıştırılmış (zarf)

adjectif

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

posta pulu

nom masculin

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Je dois acheter un timbre-poste pour envoyer une lettre à mon ami.

Fransızca öğrenelim

Artık timbre'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.