Hintçe içindeki सुन्न होना ne anlama geliyor?

Hintçe'deki सुन्न होना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte सुन्न होना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki सुन्न होना kelimesi uyumak, yatmak, uyumak,, uykuya dalmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

सुन्न होना kelimesinin anlamı

uyumak

(go to sleep)

yatmak

(go to sleep)

uyumak,

(go to sleep)

uykuya dalmak

(go to sleep)

Daha fazla örneğe bakın

लगातार जूते पड़ने से मेरे पैर इतने सुन्न हो गए कि दर्द भी महसूस होना बंद हो गया।
Döverlerken ayaklarım öylesine uyuştu ki, artık hiçbir acı hissedemez oldum.
आज, शैतान का संसार “सब नैतिक बुद्धि से सुन्नहो गया है।
BUGÜN, Şeytan’ın dünyası ‘her ahlaki hissi kaybetmiş’ duruma geldi.
“वह पत्थर-सा सुन्न हो गया, उसके दिल ने मानो काम करना बंद कर दिया।”
Kayıtta şöyle okuyoruz: “Nabal’ın kalbi sıkıştı, bedeni kaskatı kesildi.”
“पहले हफ्ते तो मैं पूरी तरह सुन्न हो गई मानो मेरे शरीर में जान ही ना हो।
“İlk hafta, duygularım körelmişti; sanki bedenimin bütün işlevleri durmuştu.
“उसके मन का हियाव जाता रहा, और वह पत्थर सा सुन्न हो गया।”
“Nabal’ın kalbi sıkıştı, bedeni kaskatı kesildi.”
और वे सुन्न होकर, लुचपन में लग गए हैं, कि सब प्रकार के गन्दे काम लालसा से किया करें।”—इफिसियों 4:17-19.
Her türlü ahlak duygusundan sıyrılıp, doyumsuzca her tür pisliği yapmak üzere edepsizliğe dalmışlardır” (Efesoslular 4:17-19).
एक और चीज़ है जिसके बारे में मेरे हिसाब से सोचा जाना चाहिए वो ये कि हम क्यों और कैसे सुन्न हो जाते हैं ।
Düşünmemiz gerektiğini düşündüğüm şeylerden birisi neden ve nasıl uyuşuruz.
हर दिन एक भावनात्मक दीवार के पीछे जीते हुए, आप दोबारा लोगों पर भरोसा करना कठिन पाते हैं और भावनात्मक रूप से सुन्न हो जाते हैं।
Yeniden başkalarına güvenmek sizin için çok zor oldu ve her gün bir duygu duvarının arkasında yaşadığınızdan duygularınız giderek uyuştu.
5 सच्चे मसीहियों को अपने पापी होने का बड़ा दुःख है। वे उन कुकर्मियों की तरह नहीं हैं, जो “सुन्न होकर” बुराई करने में लगे रहते हैं।
5 ‘Her türlü ahlak duygusundan sıyrılmış’, yozlaşmış insanların tersine, gerçek Hıristiyanlar günahkâr durumlarından sıkıntı duyar (Efesoslular 4:19).
बहुत सारे डाकू “सुन्न होकर, लुचपन में लग गए हैं” इसलिए वे बहुत जल्दी भड़क उठते हैं और नीचता और बेरहमी से व्यवहार करते हैं।—इफिसियों ४: १९.
Birçoğu ‘her hissi kaybetmiş’ insanlar olduğundan, kızdırıldığında kolaylıkla vahşi ve acımasız davranır.—Efesoslular 4:19.
इसमें कोई शक नहीं कि इस तरह के घिनौने मनोरंजन का मज़ा लेनेवालों की “बुद्धि अन्धेरी हो गयी” थी और अच्छे-बुरे की उनकी समझ “सुन्नहो गयी थी।
Tanrı’yı hiçe sayan böyle eğlencelerden zevk alanlar, gerçekten de “zihnen karanlıkta” olan ve ‘her türlü ahlak duygusundan sıyrılmış’ kimselerdi (Efesoslular 4:17-19).
जिन डाक्टरों ने सदमे के लिए आद्नन का इलाज किया, उन्होंने पाया कि लड़का सुन्न हो गया था, उसमें कोई भावना नहीं थी—यहाँ तक कि जिज्ञासा भी नहीं।
Adnan’a travma tedavisi uygulayan doktorlar, çocuğun hissizleşmiş, hatta merak da dahil tüm duygularını yitirmiş olduğunu gördüler.
* इसलिए, हमें अपने हृदय को “बुराई से घृणा” करने के लिए प्रशिक्षित करना चाहिए, ताकि हम पहली सदी के कुछ लोगों की नाईं न बन जाएँ जो ‘सब नैतिक बुद्धि से सुन्न हो’ गए थे।
* Bu nedenle, birinci yüzyıldaki ‘her ahlaksal hissi kaybetmiş olan’ bazı kimselere benzememek için ‘kötülükten nefret etmek’ üzere yüreğimizi eğitmeliyiz.
कैंसर के इलाज के कुछ तरीकों से ये साइड इफेक्ट्स हो सकते हैं: मितली आना, बालों का झड़ना, हमेशा थकान महसूस करना, दर्द, हाथ-पैर सुन्न हो जाना या उनमें झुनझुनी मचना और त्वचा खराब हो जाना।
Bazı kanser tedavilerinin yan etkileri arasında bulantı, saç dökülmesi, kronik yorgunluk, ağrı, cilt reaksiyonları ve kol ve bacaklarda uyuşma ya da karıncalanma görülebilir.
यह वैसा ही है जैसा पौलुस ने अभिव्यक्त किया: “वे सुन्न होकर, लुचपन में लग गए हैं, कि सब प्रकार के गन्दे काम लालसा से किया करें।”—इफिसियों ४:१९; नीतिवचन १७:१५; रोमियों १:२४-२८; १ कुरिन्थियों ५:११.
Durum Pavlus’un tarif ettiği gibidir: “Onlar her hissi kaybederek tamah ile her pisliği işlemek için kendilerini şehvete teslim etmişlerdir.”—Efesoslular 4:19; Süleymanın Meselleri 17:15; Romalılar 1:24-28; I. Korintoslular 5:11.
पौलुस ने ऐसे लोगों के बारे में खुलकर बताया है कि वे नैतिकता के मामले में “सुन्नहो गए हैं; बहुत-से लोग तो “लुचपन” में इस कदर डूब गए हैं कि वे “सब प्रकार के गन्दे काम लालसा से” कर रहे हैं।
Pavlus böylelerini açıkça tarif ederek, onların her ahlaksal “hissi kaybederek tamah ile her pisliği işlemek için kendilerini şehvete teslim” ettiklerini söylüyor.
परंतु मेरी टाँगों में सुन्न करनेवाला दर्द हो रहा था, जिसके कारण हिलना भी मुश्किल हो रहा था।
Fakat, bacaklarımdaki şiddetli ağrı hareket etmemi imkânsızlaştırıyordu.
लूवीज़ आगे कहती है, “ब्यूक गाड़ी के पीछे की सीट पर कभी डॉरिस तो कभी मैं एक-दूसरे के पैर पर बैठते थे ताकि हमारा पैर ठंड से सुन्नहो जाए।”
Louise şunları ekliyor: “Doris ve ben, ayaklarımızı ısıtmak için eski Buick’imizin arka koltuğunda birbirimizin ayaklarının üzerine otururduk.”
मगर इसने मेरे ज़मीर को सुन्न कर दिया, इसलिए मैं बदचलन होता गया और नाजायज़ यौन-संबंध मेरी ज़िंदगी का हिस्सा बन गए।
Fakat bu alışkanlık vicdanımı duyarsızlaştırdı ve ahlaksız bir yaşama sürüklendim.
पहले तो वह डर से सुन्न पड़ गयी, क्योंकि उसे लगा कि मेरी मौत हो गयी है।
diye sormuşlar. Nela önce benim öldüğümü sanıp korkudan donakalmış.
मेरा पूरा शरीर सुन्न पड़ गया था, इसी वज़ह से मुझे कुछ महसूस नहीं हो रहा था।
Bütün vücudum uyuşmaya başladı ve sonunda bir şey hissedemez oldum.
हम अतिसंवेदनशीलता को सुन्न कर देते हैं -- जब हम फोन का इंतज़ार कर रहे होते हैं ।
Kırılganlığı uyuşturuyoruz - zamanı gelmesini beklediğimizde.
(1 तीमुथियुस 4:1, 2) जिस तरह दागी हुई त्वचा सुन्न पड़ जाती है और उस जगह कुछ भी महसूस नहीं होता, उसी तरह “जलते हुए लोहे से दागा गया” विवेक भी सुन्न पड़ जाता है।
Timoteos 4:1, 2). “Dağlanmış” bir vicdan, üzerinde yanık izi olan bir doku gibidir ve hiçbir şey hissetmez.
मिसाल के लिए, इसमें ऐसे हालात का ज़िक्र नहीं है जिसमें बलात्कार की शिकार एक स्त्री गूँगी होने या बेहोश होने, या फिर डर के मारे सुन्न पड़ने पर नहीं चिल्ला पायी, या उसके मुँह पर हाथ रखकर या टेप लगाकर उसकी आवाज़ दबा दी गयी हो
Örneğin, bu sözler saldırıya uğrayan kadının, dilsiz olduğundan, bilinci yerinde olmadığından, korkudan tutulduğundan veya elle ya da bantla ağzı zorla kapatıldığından bağıramadığı durumları kapsamaz.
(याकूब 2:26) प्रेरित पौलुस ने इसी खतरे के बारे में इब्रानी मसीहियों को लिखा क्योंकि उस वक्त कुछ लोग आध्यात्मिक मायने में सुस्त हो गए थे। इससे वे आध्यात्मिक तौर पर सुन्न पड़ सकते थे।
(Yakub 2:26) Resul Pavlus, anlaşıldığına göre aralarından bazıları böyle hareketsiz bir ruhi yaşama sürüklendiğinden İsa’nın İbrani takipçilerini bu tehlikeye karşı uyarmıştı.

Hintçe öğrenelim

Artık सुन्न होना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.