İngilizce içindeki attached ne anlama geliyor?

İngilizce'deki attached kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte attached'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki attached kelimesi ilişikteki, ilişik, düşkün, bitişik, ilişkide olan, bağlı olan, bağlı, bağlamak, bağlamak, tutturmak, eklemek, eklemek, bağlanmak, bağlanmak, ilişkin kılmak, el koymak, biçmek, atamak, görev vermek, bağlanmak, şartsız, şartlara bağlanmamış anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

attached kelimesinin anlamı

ilişikteki

adjective (connected, fastened)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Please complete the attached form and return it to us in the envelope provided.

ilişik

adjective (included with email) (eposta)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
After I read an email, I look below the text to see if there are any attached documents.

düşkün

(figurative (fond of) (bir şeye, birisine)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
My daughter is very attached to her stuffed bear.

bitişik

adjective (sharing a wall)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The house has an attached garage.

ilişkide olan

adjective (informal, figurative (having a boy- or girlfriend) (mecazlı)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Are you attached? Or are you looking for a relationship?

bağlı olan, bağlı

(military (military: assigned to a unit)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The sergeant is an advisor, attached to a foreign military unit.

bağlamak

transitive verb (connect)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The seamstress attached the buttons as the last step in mending the dress.

bağlamak

(connect to)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The children attached hooks to the ornaments before placing them on the Christmas tree.

tutturmak

(fasten)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Jamie attached a note for her son's teacher to his sleeve so he would not forget.

eklemek

transitive verb (append, enclose)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
When Tina sent the email, did she attach the photos?

eklemek

(append, enclose)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The hacker had attached a computer virus to the email.

bağlanmak

(be fastened)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
A carabiner attaches to your belt or bag strap so that you can easily carry keys, a water bottle or other equipment.

bağlanmak

verbal expression (figurative (individual, group: follow around) (birisine, bir gruba, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Dave attached himself to our group in the first week of college, but none of us really like him.

ilişkin kılmak

verbal expression (be associated with)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Will attached himself to the new business venture.

el koymak

transitive verb (law: seize, transfer) (hukuk)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The judge decided to attach a percentage of his salary for unpaid child support.

biçmek

transitive verb (figurative (ascribe) (değer, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The appraiser attached a value of $5,000 to the old grandfather clock.

atamak

transitive verb (often passive (officially appoint)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
They attached Melinda as a security officer for the department.

görev vermek

(often passive (military: assign)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The sergeant attached Rick to a special ops unit.

bağlanmak

verbal expression (figurative (grow fond of)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
At first I didn't like him, but I've since become really attached to that dog.

şartsız, şartlara bağlanmamış

expression (figurative (without conditions)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
I will give you my old coat, no strings attached.

İngilizce öğrenelim

Artık attached'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

attached ile ilgili kelimeler

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.