İngilizce içindeki gray ne anlama geliyor?

İngilizce'deki gray kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gray'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki gray kelimesi gri, gri alan, gri renkli, kül renkli, boz, kapalı, ağarmış, kır, kır saçlı, (saçları) ağarmak, kırlaşmak, ağarmak, kırlaşmak, yaşlanmak, kır at, kül rengi, koyu gri, koyu gri renk, koyu gri, alakarga, kır saçlı, inci rengi, gümüşi, gümüş renkli anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

gray kelimesinin anlamı

gri

noun (silvery color) (renk)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
See if they have that same coat in grey.

gri alan

noun (gray area: good and bad)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Not everything is good or bad, there are many shades of gray.

gri renkli, kül renkli, boz

adjective (silvery in color)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
A gray blazer would work with that shirt.

kapalı

adjective (sky, weather: dull) (hava)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
How grey the sky looks today!

ağarmış, kır

adjective (hair: silver, white) (saç)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Marsha's hair is iron gray.

kır saçlı

adjective (person: grey hair) (kişi)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Joanne's mother is only 30 but she is already gray.

(saçları) ağarmak, kırlaşmak

intransitive verb (person: have grey hair)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Steve looks much older since he started graying.

ağarmak, kırlaşmak

intransitive verb (hair: turn grey) (saç)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
My hair is starting to gray, even though I'm only in my twenties.

yaşlanmak

intransitive verb (grow older, age)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

kır at

noun (horse)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Jenny had always wanted a horse, and her rich uncle bought her a beautiful gray when she was 15.

kül rengi

noun (color)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

koyu gri

adjective (dark gray in color)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Martin wore a charcoal suit.

koyu gri renk

noun (color: dark gray)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Do you prefer the jacket in light gray or charcoal?

koyu gri

adjective (dark gray in color)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Steve bought a charcoal grey suit for his interview.

alakarga

noun (North American crested bird)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

kır saçlı

adjective (with white, silver hair)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
That gray-haired gentleman is so distinguished looking!

inci rengi

noun (colour: shimmery gray)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Do these shoes come in pearl gray?

gümüşi, gümüş renkli

adjective (shimmery grey)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The visitor was wearing an elegant pearl-grey dress.

İngilizce öğrenelim

Artık gray'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.