İngilizce içindeki pattern ne anlama geliyor?

İngilizce'deki pattern kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pattern'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki pattern kelimesi desen, düzen, şekil, biçim, model, örnek almak, örneğe göre yapmak, patron, davranış kalıbı, kalıp, desen, kalıp, düzen, uçuş yolu, model çıkarmak, patron çıkarmak, desenle süslemek, ayar resmi, ayar şekli anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

pattern kelimesinin anlamı

desen

noun (design on fabric, paper, etc.)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Do you like the pattern on my shirt?
Gömleğimin desenini beğendin mi?

düzen, şekil, biçim

noun (arrangement, configuration)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The girl arranged the shells in a circle pattern.
Genç kız, deniz kabuklarını daire şeklinde yerleştirdi.

model

noun (design)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Model your design after this pattern.

örnek almak, örneğe göre yapmak

transitive verb (model, base: on [sth])

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
This design is patterned after the latest Paris fashions.
Bu tasarım, günün Paris modası örnek alınarak yapıldı.

patron

noun (fabric, paper: sample) (kumaş, kağıt)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Let me give you some carpet patterns to take home to see which matches your house.

davranış kalıbı, kalıp

noun (recurrent behaviour, etc.)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
You can see the pattern in his behaviour. He always cries when he gets tired.

desen

noun (model to be reproduced)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
We are going to repeat the same pattern a hundred times.

kalıp

noun (for metal casting mould)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Here is the pattern for the new sculpture.

düzen

noun (bullet holes, etc., on a target)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
You could see where the gunman had been standing from the pattern of bullets on the wall.

uçuş yolu

noun (flight path)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The airport changed its flight patterns to decrease the noise level over the town.

model çıkarmak, patron çıkarmak

intransitive verb (make a pattern)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
I do the sewing and she patterns.

desenle süslemek

transitive verb (decorate with a pattern)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
I am going to pattern my new table with a stencil.

ayar resmi, ayar şekli

noun (TV: test card)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The TV stations used to end their broadcast day by displaying a test pattern.

İngilizce öğrenelim

Artık pattern'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

pattern ile ilgili kelimeler

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.