İngilizce içindeki picnic ne anlama geliyor?

İngilizce'deki picnic kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte picnic'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki picnic kelimesi piknik, pikniklik yiyecek, kolay iş, piknik yapmak, açık havada yemek yemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

picnic kelimesinin anlamı

piknik

noun (outdoor meal, party)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
It's a lovely sunny day, so we're going to have a picnic.

pikniklik yiyecek

noun (food to be eaten outdoors)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Bob packed a picnic and set off on a hike.

kolay iş

noun (figurative (something easy)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
That job was no picnic; I almost gave up halfway through. You were mistaken if you thought running a marathon would be a picnic.

piknik yapmak, açık havada yemek yemek

intransitive verb (eat outdoors)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Paul and Zoe are picnicking in the park.

İngilizce öğrenelim

Artık picnic'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.