İngilizce içindeki surveying ne anlama geliyor?

İngilizce'deki surveying kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte surveying'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki surveying kelimesi (arazi, mülk, vb.) inceleme/teftiş, haritacılık, anket, araştırma, fikrini almak, ölçmek, ölçümünü yapmak, harita, taslak, etüt, inceleme raporu, teftiş raporu, araştırma bölümü, inceleme bölümü, incelemek, dikkatle bakmak, dikkatle incelemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

surveying kelimesinin anlamı

(arazi, mülk, vb.) inceleme/teftiş

noun (UK (inspection of property)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
According to the surveying, the property is worth quite a lot.

haritacılık

noun (act of making land survey)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
An inspector is coming to do the surveying of the property tomorrow.

anket, araştırma

noun (of opinions)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
This survey was conducted by phone and asked people's political opinions.
Telefonla yapılan ankette kişilere siyasi görüşleri soruldu.

fikrini almak

transitive verb (gather opinions)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The newspaper surveyed 50,000 people to find out their opinions on modern issues. Ben surveyed the group to see where they wanted to go to lunch.

ölçmek, ölçümünü yapmak

transitive verb (measure for mapping) (harita çizimi için)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
They surveyed the property to get the map drawn right.
Haritayı doğru çizebilmek için arazinin ölçümünü yaptılar.

harita

noun (map)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The survey even shows where the trees are in the area.

taslak

noun (overview)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The survey of the art market was extremely well done.

etüt

noun (act of examining a house)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The survey of the house by the inspector lasted for two hours.

inceleme raporu, teftiş raporu

noun (assessment of a house)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The inspector had the survey ready two days after the inspection.

araştırma bölümü, inceleme bölümü

noun (UK (surveying department)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
We need to hand this matter over to survey now.

incelemek

transitive verb (examine a house)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
We had an inspector come to survey the house.

dikkatle bakmak, dikkatle incelemek

transitive verb (scrutinize) (mecazlı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The chess player surveyed the board before making his next move.

İngilizce öğrenelim

Artık surveying'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

surveying ile ilgili kelimeler

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.