İspanyolca içindeki ahorro ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki ahorro kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ahorro'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki ahorro kelimesi (para) biriktirmek, zamandan tasarruf etmek, tasarruf ettirmek, kurtarmak, tasarruf etmek, biriktirmek, korumak, muhafaza etmek, biriktirmek, bir köşeye koymak, biriktirmek, masrafları kısmak, idareli kullanmak, tasarruf etmek, gelecek için saklamak, para biriktirmek, idare, iktisat, tutum, birikim, idareli kullanma, tasarruf, tutumluluk, tasarruf, para biriktirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ahorro kelimesinin anlamı
(para) biriktirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Está tratando de ahorrar para un carro nuevo. Kalan suyu idareli kullanmamız gerekiyor. |
zamandan tasarruf etmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nuestro nuevo método nos ahorra tiempo. Bu yeni işlem zamandan tasarruf etmemizi sağlayacak. |
tasarruf ettirmekverbo transitivo (para) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Comprándolo esta semana te ahorrarás cincuenta dólares. |
kurtarmak(işten, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El lavaplatos te va a evitar mucho trabajo. |
tasarruf etmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Hacer un presupuesto, entre otros métodos, es una buena forma de ahorrar. |
biriktirmekverbo intransitivo (para) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Jane y yo estamos tratando de ahorrar para casarnos. |
korumak, muhafaza etmek(kaynakları, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Hacemos todo lo que podemos por ahorrar energía cuando sea posible. |
biriktirmekverbo transitivo (dinero) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bir köşeye koymak(para, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Es buena idea ahorrar algo de dinero para necesidades inesperadas. |
biriktirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ella ha estado ahorrando el dinero que se ganó en la lotería, en lugar de gastarlo. |
masrafları kısmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sally siempre trata de economizar cuando es posible. |
idareli kullanmak, tasarruf etmek(enerji, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Es importante conservar los combustibles fósiles. |
gelecek için saklamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El viejo guardaba sus ahorros en una caja de zapatos. |
para biriktirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
idare, iktisat, tutum
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Aprendí de ahorro con mis tíos escoceses. |
birikimnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
idareli kullanma, tasarruf
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La conservación de energía es el tema principal de la conferencia. |
tutumluluk, tasarruf
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Con economía puedes hacer que tu dinero te alcance más de lo que piensas. |
para biriktirmek(bir şey için) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Estoy tratando de ahorrar para un auto nuevo. |
İspanyolca öğrenelim
Artık ahorro'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
ahorro ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.