Portekizce içindeki confuso ne anlama geliyor?
Portekizce'deki confuso kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte confuso'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki confuso kelimesi şaşırmış, şaşkın, karmaşık, şaşkın, şaşkına dönmüş, (açıklama, bilgi, vb.) şaşırtıcı, kafa karıştırıcı, yanıltıcı, şaşırtıcı, kafa karıştırıcı, birbirine karışmış, (hafıza, vb.) bulanık, sersemlemiş, sersem, aklı karışmış, kafası karışmış, karmakarışık, kafası karışmak, belirsiz, muğlak, anlaşılmaz, belirsiz, boş, berbat hal, kafası karışmış, aklı karışmış, karmaşık, karmakarışık, karışık, karmakarışık, aklı karışık, kafası karışmış, şaşkına dönmüş, şaşkın, şaşkın halde, sersemlemiş, kuşkulu, şüpheli, flu, karışık, karmaşık, bulanıklık, bulanık, belirsiz, açık ve net olmayan, yanlış yönlendiren, şaşırmış, şaşırmış, kafası karışmış, şaşkın, belirsiz, kafa karıştırıcı, şaşırtıcı, karmakarışık, anlaşılması zor, zor anlaşılır, sersemlemiş, sersem, karışık, karmaşık, sıkılmış, canı sıkkın, bulanık, şaşkın, kafası karışık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
confuso kelimesinin anlamı
şaşırmış, şaşkınadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O garoto confuso, simplesmente, foi embora em vez tentar de novo. Şaşkın çocuk tekrar deneyeceği yerde yürüyüp gitti. |
karmaşıkadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O argumento dele era confuso e ninguém entendeu. |
şaşkın, şaşkına dönmüş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O estudante confuso tentou com todas as suas forças entender o problema de matemática. |
(açıklama, bilgi, vb.) şaşırtıcı, kafa karıştırıcı, yanıltıcı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Como o livro era confuso, muitos alunos reprovaram no exame. |
şaşırtıcı, kafa karıştırıcıadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
birbirine karışmışadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) É importante para os professores demonstrarem autoridade de forma que os limites de seus relacionamentos com os alunos não fiquem confusos. |
(hafıza, vb.) bulanıkadjetivo (figurado, ideia, memória vago) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tom tentou lembrar o que ele fez na festa ontem à noite, mas a memória dele estava confusa. |
sersemlemiş, sersemadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
aklı karışmış, kafası karışmışadjetivo (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
karmakarışık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kafası karışmakadjetivo (bir şey hakkında) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
belirsiz, muğlak(figurado: ideia) (konu, fikir, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A estratégia é um pouco confusa, mas eu acho que vai funcionar. |
anlaşılmaz(fikir, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Esse problema não pode resolvido com esse tipo de pensamento confuso. |
belirsizadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O professor deu uma explicação confusa que os alunos realmente não entenderam. |
boş(bakış, ifade, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
berbat hal(duygusal yönden, mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ele estava tão confuso após a sua mulher ter morrido. |
kafası karışmış, aklı karışmışadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) O juiz confuso ordenou um recesso para resolver a confusão. |
karmaşık, karmakarışıkadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
karışık, karmakarışıkadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
aklı karışık, kafası karışmışadjetivo (pessoa) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şaşkına dönmüş, şaşkınadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şaşkın haldeadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sersemlemişadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Após a palestra, fiquei confuso por tentar entender todos os fatos. |
kuşkulu, şüpheli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
flu(foto) (fotoğraf) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Essas fotos estavam muito tremidas para usar na revista. |
karışık, karmaşık(duygu) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tomás tinhas sentimentos conflitantes quanto ao seu filho partir para a universidade. |
bulanıklık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Não tenho certeza do que aconteceu. Está tudo um borrão. |
bulanık, belirsiz, açık ve net olmayan(não claro: ideias, resultados) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yanlış yönlendiren
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şaşırmış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şaşırmış, kafası karışmış, şaşkınadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Os alunos ficaram perplexos ao ver as perguntas do exame. |
belirsizadjetivo (sem significado claro) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kafa karıştırıcı, şaşırtıcıadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
karmakarışık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
anlaşılması zor, zor anlaşılır(difícil de se entender) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sersemlemiş, sersemadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
karışık, karmaşıkadjetivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkılmış, canı sıkkınadjetivo (muito nervoso, afetado) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bulanıkadjetivo (zihin, hafıza, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ron tentou lembrar o que aconteceu, mas a memória dele estava muito nebulosa. |
şaşkın, kafası karışık(figurativo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
Portekizce öğrenelim
Artık confuso'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
confuso ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.