Portekizce içindeki perseguir ne anlama geliyor?
Portekizce'deki perseguir kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte perseguir'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki perseguir kelimesi takip etmek, peşinden gelmek, peşinden koşmak, aramak/peşine düşmek, zulmetmek, peşine düşmek, takıntı halinde izlemek, peşinde koşmak, peşinden gitmek/koşmak, kovalamak, zulmetmek, zulüm yapmak, kovalamak, devamlı rahatsız etmek, sıkmak, rahat vermemek, aklından çıkmamak, izini sürmek, kovalamak, sinsice izlemek, gizlice takip etmek, peşini bırakmamak, kovalamak, rahatsız etmek, rahat bırakmamak, rahat vermemek, takip etmek, izlemek, kovalamak, takip etmek, peşinden ayrılmamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
perseguir kelimesinin anlamı
takip etmek, peşinden gelmekverbo transitivo (informal) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
peşinden koşmak(birisinin) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
aramak/peşine düşmek(encontrar criminoso) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O policial jurou que iria perseguir o criminoso. |
zulmetmekverbo transitivo (birisine bir şey yüzünden) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O regime perseguiu pessoas que tinham visões liberais. |
peşine düşmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Os meninos perseguiram o cachorro quando ele saiu correndo com a bola deles. |
takıntı halinde izlemek(birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Kirsty foi à polícia, porque seu ex-namorado a estava perseguindo. |
peşinde koşmakverbo transitivo (birisinin) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sarah perseguiu Ian por semanas antes dele concordar em sair com ela. |
peşinden gitmek/koşmak, kovalamakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O policial persegue o ladrão pela rua. |
zulmetmek, zulüm yapmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kovalamakverbo transitivo (correr atrás) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Os cachorros estão perseguindo uma raposa. |
devamlı rahatsız etmek, sıkmak, rahat vermemekverbo transitivo (atormentar) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
aklından çıkmamak(figurado, por uma lembrança) (hatıralar, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O velho soldado era assombrado por memórias terríveis. |
izini sürmek(kişi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kovalamakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Os cães perseguiram o coelho. Köpekler tavşanı kovalıyordu. |
sinsice izlemek, gizlice takip etmekverbo transitivo (ir secretamente) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) O gato perseguiu o rato. |
peşini bırakmamak, kovalamakverbo transitivo (assediar) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Fiona estava sempre cobrando Jenny o dinheiro que ela lhe devia. |
rahatsız etmek, rahat bırakmamak, rahat vermemekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) O problema tem me seguido há dias. Bu sorun beni günlerdir rahatsız ediyor. |
takip etmek, izlemekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Eles o perseguiram no caminho de casa. |
kovalamakverbo transitivo (av) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Os caçadores perseguiram a lebre com seus cães. |
takip etmek, peşinden ayrılmamakverbo transitivo (gölge gibi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Portekizce öğrenelim
Artık perseguir'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
perseguir ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.