Taylandlı içindeki หมากฝรั่ง ne anlama geliyor?

Taylandlı'deki หมากฝรั่ง kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte หมากฝรั่ง'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Taylandlı içindeki หมากฝรั่ง kelimesi sakız, ciklet, Sakız anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

หมากฝรั่ง kelimesinin anlamı

sakız

noun

สัปดาห์ก่อนเขาก็ทําแบบนี้ เพราะไม่ยอมให้ผมได้แท่งหมากฝรั่งไป
Geçen hafta bana sakız vermemek için de bunu yaptı.

ciklet

noun

Sakız

noun

สัปดาห์ก่อนเขาก็ทําแบบนี้ เพราะไม่ยอมให้ผมได้แท่งหมากฝรั่งไป
Geçen hafta bana sakız vermemek için de bunu yaptı.

Daha fazla örneğe bakın

ซัดหมากฝรั่งนิโคตินไปหลายอัน
Ağzıma çok fazla nikotin sakızı atmışım.
การ กระซิบ กระ ซาบ, การ รับประทาน, การ เคี้ยว หมากฝรั่ง, การ พับ กระดาษ, และ การ ไป ห้อง น้ํา โดย ไม่ จําเป็น อาจ รบกวน การ เอา ใจ จดจ่อ ของ คน อื่น และ เป็น ที่ เสื่อม เสีย ต่อ เกียรติ อัน พึง ให้ แก่ สถาน นมัสการ พระ ยะโฮวา.
Fısıldaşmak, bir şeyler yemek, sakız çiğnemek, kağıt hışırdatmak ve gereksiz yere tuvalete gitmek başkalarının dikkatini toplamasını engelleyebilir ve Yehova’nın tapınma yerine gösterilmesi gereken saygıyı azaltabilir.
3 วิธี หลีก เลี่ยง การ แสดง ความ ไม่ นับถือ: ไม่ ต้อง สงสัย ว่า การ หยั่ง รู้ ค่า ศักดิ์ศรี และ ความ ศักดิ์สิทธิ์ แห่ง การ นมัสการ ของ เรา คง ทํา ให้ เรา ไม่ อยาก เป็น เหตุ ให้ คน อื่น วอกแวก โดย การ กระซิบ กระซาบ, กิน, เคี้ยว หมากฝรั่ง, ทํา กระดาษ เสียง ดัง กรอบแกรบ, ไป ห้อง น้ํา โดย ไม่ จําเป็น, หรือ มา ประชุม สาย เป็น นิสัย.
3 Saygısız Bir Tutumdan Nasıl Kaçınılabilir? Tapınmamızın saygınlığını ve kutsallığını takdir ederek, kuşkusuz hiçbirimiz fısıltıyla konuşarak, bir şeyler yiyerek, sakız çiğneyerek, kâğıt hışırdatarak, gereksiz yere tuvalete giderek ya da ibadetlere geç gelmeyi alışkanlık edinerek başkalarının dikkatini dağıtmak istemiyoruz.
เราพบกันเพราะหมากฝรั่งครับ
Bir sakız parçası sayesinde karşılaştık.
ฝนหมากฝรั่งตกลงมา
Şekerleme yağmuru başladı.
เขาไม่ให้เคี้ยวหมากฝรั่งด้วย
Ve bir sakız çiğnemeye bile izin vermiyorlar.
นี่ เคี้ยวหมากฝรั่งไว้
Al, sakız çiğne.
(โรม 1:11) คง จะ เป็น การ แสดง มารยาท ที่ ไม่ ดี จริง ๆ ถ้า เรา นั่ง หลับ, เคี้ยว หมากฝรั่ง เสียง ดัง, กระซิบ กับ คน ที่ นั่ง ข้าง ๆ เรา บ่อย ๆ, เดิน ไป ห้อง น้ํา ทั้ง ๆ ที่ ไม่ จําเป็น, อ่าน สิ่ง ที่ ไม่ เกี่ยว ข้อง, หรือ ทํา งาน อื่น ระหว่าง การ ประชุม.
1:11) Eğer uyukluyorsak, sesli bir şekilde sakız çiğniyorsak, yakınımızda oturanlarla sürekli fısıldaşıyorsak, gereksiz yere tuvalete gidiyorsak, konuyla ilgisi olmayan bir makale okuyorsak ve ibadet boyunca başka şeylerle uğraşıyorsak kesinlikle görgüsüzce davranmış olacağız.
เมื่อ เดิน ผ่าน เนิน ทราย อัน กว้างขวาง ติด กับ ชาย ทะเล เขา ค่อย ๆ เดิน อย่าง ระมัดระวัง ผ่าน ขวด ที่ ถูก ทิ้ง เรี่ย ราด, กระป๋อง, ถุง พลาสติก, กระดาษ ห่อ หมากฝรั่ง และ ลูก กวาด, หนังสือ พิมพ์, และ วารสาร.
Deniz kıyısına yakın geniş kum tepeciklerini aşıp, atılmış şişeler, konserve kutuları, plastik torbalar, çiklet ve şeker ambalajlarının parçaları, gazete ve dergilerden oluşan çöp yığınının arasından dikkatle geçerek kendisine yol açtı.
ที่รัก อยากได้หมากฝรั่งบ้างไหม?
Tatlım, sakız ister misin?
วิธี แก้ ที่ นิยม กัน เช่น ดื่ม เครื่อง ดื่ม ที่ มี กาเฟอีน, เปิด หน้าต่าง, เคี้ยว หมากฝรั่ง, หรือ กิน ของ เผ็ด ร้อน อาจ ไม่ ได้ ช่วย ให้ คุณ ตื่น ตัว.
Kahve içmek, arabanın pencerelerini açmak, sakız çiğnemek ya da baharatlı bir şeyler yemek gibi sıkça başvurulan yöntemler sizi uyanık tutmayabilir.
ใครบอกให้คุณเคี้ยวหมากฝรั่งในขณะที่ทํางาน
Çalışırken sakız çiğnemeni kim söyledi?
น่า ดีใจ จริง ๆ ฉัน สามารถ ทํา ให้ เจ้าหน้าที่ เป็น มิตร มาก ขึ้น ได้ โดย ที่ ฉัน ยื่น หมากฝรั่ง และ คุกกี้ ให้ เขา.
Şükürler olsun ki, memura biraz sakız ve kurabiye sunarak daha dostça davranmasını sağlayabildim.
แม่มีหมากฝรั่งไหม
Sakızın var mı?
ใน อีก ด้าน หนึ่ง กล่าว กัน ว่า การ เคี้ยว หมากฝรั่ง ที่ ไม่ มี น้ําตาล หลัง อาหาร ช่วย เพิ่ม ปริมาณ น้ําลาย และ ช่วย ป้องกัน ฟัน ของ คุณ.
Öte yandan, öğünlerden sonra şekersiz sakızlar çiğnemenin tükürük salgısını artırdığı ve dişlerinizin korunmasına yardım ettiği söyleniyor.
เขาออกมาง่าย เหมือนหมากฝรั่งอันเล็กๆ
Jelibon gibi çıkıverdi hemen.
วันต่อมา คนรับใช้พบหมากฝรั่งบนผมของเธอ
Sonraki gün, zavallım saçında sakızla uyandığını söylemişti.
เอาหมากฝรั่งออกจากเท้าเสีย ก่อนที่นายจะเต้น
Dans etmeye başlamadan önce o sakızı çıkar ağzından.
รันดี้ คุณมีหมากฝรั่งเหลือบ้างไหม
Randy, sakızın var mı?
อย่าเคี้ยวหมากฝรั่ง
Sakız çiğneme.
เราต่างรู้จักวิธีแก้อาการเมารถ ที่ใช้กันทั่วไป มองไปที่เส้นขอบฟ้า เคี้ยวหมากฝรั่ง ซื้อยาแก้เมามากิน แต่ไม่มีวิธีไหนเลยที่ได้ผลเสมอไป หรือช่วยแก้ อาการเมารถอย่างรุนแรงได้ และบางเรื่องก็ใหญ่หลวง ยิ่งกว่าแค่การไม่ต้องนั่งเซ็ง ระหว่างนั่งรถไปไกล ๆ
Arabada mide bulantısına yaygın tedavileri biliyoruz -- ufka bakmak, reçetesiz ilaçlar, sakız, fakat hiçbiri güvenilir değil, aşırı araba tutmasını engelleyemezler ve bazen uzun bir araba yolculuğunda sadece sıkılmaktan çok daha fazlasıdır.
แน่นอน เรา ทุก คน สามารถ ลด งาน หนัก ลง ได้ ด้วย การ ไม่ ทิ้ง หมากฝรั่ง หรือ ขยะ ทั้ง ใน และ นอก หอ ประชุม.
Elbette her birimiz, İbadet Salonunun içine veya dışına sakız ve çöp atmayarak bu yükü hafifletebiliriz.
ใครพร้อมจะทํา หมากฝรั่งรูปหนอน
Kim sakızlı solucan yapmaya hazır?
ว่าเขาไปซื้อนมที่ตลาด และกลับมาพร้อมกับกล่องหมากฝรั่ง
Süt almak için markete gider, bir paket çiklet ile gelir.
ผมขายหมากฝรั่งตอน ป.6 ขนมโบลป๊อปตอน ม.3 และเก็บการ์ดเบสบอลช่วง ม. ปลาย
Ben altıncı sınıfta sakız, dokuzuncu sınıfta lolipop sattım ve lise boyunca beyzbol kartları biriktirdim.

Taylandlı öğrenelim

Artık หมากฝรั่ง'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.

Taylandlı sözcükleri güncellendi

Taylandlı hakkında bilginiz var mı

Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.