Endonezya içindeki berbeda-beda ne anlama geliyor?

Endonezya'deki berbeda-beda kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte berbeda-beda'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki berbeda-beda kelimesi ayrı, değişik, farklı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

berbeda-beda kelimesinin anlamı

ayrı

adjective

Pemahaman kuno bahwa di balik identitas mereka yang berbeda-beda, semua binatang adalah satu, menjadi sebuah inspirasi bagi saya.
Ayrı kimliklerinin altında bütün hayvanların bir olması şeklindeki eski anlayış, benim için güçlü bir esin kaynağı olmuştur.

değişik

adjective

Ini sesuai dengan perumpamaan Yesus tentang tanah yang berbeda-beda.
Bu durum, İsa’nın değişik topraklarla ilgili meseliyle uyumludur.

farklı

adjective

Para penulisnya hidup pada zaman yang berbeda-beda dan berasal dari berbagai tingkat kehidupan.
Onu kaleme alanlar farklı zamanlarda yaşamış, toplumun farklı kesimlerinden insanlardı.

Daha fazla örneğe bakın

kita sudah perbedaan-perbedaan kita, tapi aku selalu mencintaimu.
Ufak tefek atışmalarımız oldu, fakat ben sizi hep sevdim.
Namun, para kritikus menyatakan adanya gaya tulisan yang berbeda-beda dalam buku-buku tersebut.
Böyle olmakla birlikte, eleştirmenler, bu kitaplarda değişik yazı üslupları gördüklerini iddia ederler.
Angka yang berbeda-beda telah dilaporkan mengenai jumlah korban dari bencana-bencana ini.
Bu felaketlerin bazılarının kurbanlarının sayısı hakkında değişik rakamlar bildirilmektedir.
Tentu saja, caranya berbeda-beda menurut kepercayaan mereka.
Ancak, onların inançları birbirinden farklı olduğu gibi, elbette Tanrı’yı hoşnut etme çabaları da farklıdır.
Mengapa penomoran di buku Mazmur berbeda-beda dalam berbagai terjemahan Alkitab?
Mukaddes Kitabın farklı çevirilerinde Mezmurlar kitabının mezmurları ve ayetleri neden aynı sayıda değildir?
Reaksi di kalangan bangsa-bangsa berbeda-beda.
Bu duyuru, milletler arasında değişik tepkilerle karşılandı.
Oleh karena itu, hari kabisat —selang waktu dari siang ke siang —lamanya berbeda-beda sepanjang tahun.
Böylece, güneş gününün, yani öğleden öğleye olan sürenin uzunluğu yıl boyunca değişiyor.
Tetapi, Yesus menampakkan dirinya kepada banyak orang pada saat yang berbeda-beda.
İsa’yı farklı zamanlarda birçok kişinin görmüş olması ortaya atılan bu görüşü çürütmeye yeterlidir.
Dan kini saya melayani sebagai pengawas wilayah, memberikan khotbah-khotbah di sidang yang berbeda-beda setiap minggu.
Ve şimdi her hafta farklı bir cemaatte konuşmalar veren bir çevre nazırı olarak hizmet ediyorum.
Memang, standar kebersihan berbeda-beda sesuai dengan kebiasaan dan keadaan.
Elbette temizlik standartları âdet ve koşullara göre değişir.
Sebutkan beberapa alasan mengapa hati nurani orang Kristen berbeda-beda, dan bagaimana hendaknya tanggapan kita?
(b) Böyle farklılıkları nasıl karşılamalıyız?
Yang pertama adalah bahwa manusia pada dasarnya berbeda-beda dan beragam.
Birincisi, insanlar doğaları gereği farklı ve çeşitlidirler.
Tapi yang terutama, walaupun berbeda-beda, kalian tetap bersatu.”
En önemlisi de aranızda her ırktan insan var.”
7, 8. (a) Apakah Raja itu memisahkan bangsa-bangsa begitu rupa menurut perbedaan-perbedaan politik?
7, 8. (a) Acaba Kral, milletleri siyasal farklılıklarına göre mi ayırmaktadır?
Mungkin saudara mencari-cari dan mengunjungi berbagai rumah di lingkungan yang berbeda-beda.
Belki etrafa bakınıyor ve çeşitli mahallelerde evleri geziyorsunuz.
Sementara banyak pakar menyatakan delapan jam sebagai aturan umum, Currie berkata, ”Kebutuhan tidur orang berbeda-beda.”
Pek çok uzman genel olarak sekiz saati yeterli bulurken, Currie şöyle diyor: “Her insanın uyku ihtiyacı farklıdır.”
Namun, gejala spesifiknya mungkin berbeda-beda pada setiap penderita.
Fakat bazı belirtiler kişiden kişiye değişebilir.
Walaupun adanya perbedaan-perbedaan di antara mereka, Firman Allah mengelompokkan mereka semuanya sebagai satu imperium agama palsu sedunia.
Farklılıklarına rağmen, Tanrı’nın Sözü, onları hep sahte dinin dünya imparatorluğu adı altında toplamaktadır.
Sebenarnya, autisme muncul dalam derajat yang berbeda- beda.
Otizm farklı derecelerde geliyor, bilirsiniz,
Ia dapat membuat janji untuk bekerja dlm dinas pengabaran bersama beberapa penyiar yg keadaannya berbeda-beda.
Farklı kişilerle tarla hizmetinde beraber çalışmak için düzenlemeler yapabilir.
Alkitab terdiri dari 66 buku, ditulis 40 orang, dan mereka hidup pada masa yang berbeda-beda.
Kutsal Kitap 1.600 yılı aşkın bir sürede, yaklaşık 40 kişi tarafından kaleme alınmıştır ve 66 küçük kitaptan oluşur.
Saya tak pernah diajarkan bahwa Tuhan membeda-bedakan gender.
Bana hiçbir zaman Tanrı'nın cinsiyetine göre yargıladığı öğretilmedi.
10 mangkok kecil berisi pasta dengan saus spaghetti yang berbeda- beda.
10 küçük makarna kasesi ve her birinin üzerinde değişik bir spagetti sosu.
dan setiap kebudayaan memiliki pemahaman sendiri mengenai hidup, versi mitologinya masing-masing yang berbeda-beda.
ve her kültür kendi yaşam anlayışı ve kendine uyarlanmış mitoloji versiyonuyla ortaya çıkar.
Mengapa orang Kristen memiliki pandangan yang berbeda-beda tentang menerima suntikan fraksi kecil dari suatu komponen darah?
İsa’nın takipçilerinin kanın bir bileşeninde bulunan küçük kısmın enjeksiyonunu kabul etme konusunda neden farklı görüşleri olabilir?

Endonezya öğrenelim

Artık berbeda-beda'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.