Endonezya içindeki senam ne anlama geliyor?

Endonezya'deki senam kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte senam'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki senam kelimesi jimnastik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

senam kelimesinin anlamı

jimnastik

noun

Aku pernah sekali ke kemah musim panas - Untuk senam.
Bir kez kampa gitmiştim, o da jimnastik içindi.

Daha fazla örneğe bakın

Masa kau lupa waktu kita sama# di belakang ruang senam merokok waktu istirahat
Sanki egzersiz salonunun arkasında...... sigara içtiğimizi hatırlamıyorsun
Karena berbakat, saya segera memenangkan berbagai piala serta penghargaan karena keterampilan dalam sepak bola dan senam.
Yeteneğim olduğundan çok geçmeden futbol ve jimnastik alanlarında ödüller kazanmaya ve övgü toplamaya başladım.
17 Kita pun harus melatih diri seperti seorang pesenam dalam pengertian rohani, jika kita ingin merasa yakin bahwa keputusan dan pilihan yang kita buat selalu bijaksana.
17 Biz de verdiğimiz kararların ve yaptığımız seçimlerin her zaman doğru olduğundan emin olmak istiyorsak, ruhi anlamda jimnastikçiler gibi eğitilmiş olmalıyız.
Digunakan untuk menjadi pesenam Olimpiade, mengembuskan lututnya.
Önceden olimpik bir jimnastikçiymiş, dizini kırmış.
Senam sangat penting, karena ternyata dapat memulihkan endorfin yang terkuras akibat rasa sakit yang kronis.
Egzersizin kronik ağrıyla tüketilen endorfinin tekrar eski düzeyine gelmesine yardım ettiği anlaşılmıştır; bu yüzden çok önemlidir.
Ketika Anda berada dengan seseorang, senam aren apos; t apa masalahnya.
Biriyle birlikteyken jimnastik hareketlerinin bir önemi yoktur.
Seni bela diri berbasis senam.
Jimnastiğe dayalı Uzakdoğu dövüş sanatı.
Masa kau lupa waktu kita sama2 di belakang ruang senam merokok waktu istirahat.
Sanki egzersiz salonunun arkasında sigara içtiğimizi hatırlamıyorsun.
Baru minggu lalu, tiga pesenam Fort Wayne harus mengamputasi anggota tubuhnya!
Daha geçen hafta Fort Wayne'den üç sporcunun aletinin kesilmesi gerekti.
Pollack mengamati bahwa di bawah pengaruh industri hiburan, banyak kaum muda ”menghabiskan tak terhitung banyaknya waktu untuk berdiet, mengangkat beban, dan melakukan senam aerobik, semuanya dalam upaya mengubah ukuran dan bentuk tubuh mereka”.
Pollack’ın gözlemlediği gibi, eğlence endüstrisinin etkisi altında kalan pek çok genç “vücut biçimlerini ve ölçülerini değiştirme çabasıyla ağırlık kaldırarak, rejim ve aerobik yaparak saatlerini harcıyor.”
Buku Women Coming of Age menyatakan bahwa ”senam aerobik dalam ruangan, berjalan kaki, lari, bersepeda serta olahraga aerobik lainnya, maupun olahraga menggunakan beban” yang dilakukan dengan sepatutnya, dianggap sangat baik.
Women Coming of Age adlı kitap, özellikle “salonlarda uygun biçimde yapılan aerobik, yürüyüş, koşma, bisiklete binme ve ağırlık kaldırma kadar diğer sağlık amaçlı jimnastik sporlarının” da yararlı olduğunu belirtiyor.
Dia adalah penggemar olahraga, dan melakukan senam, renang dan biatlon sejak kecil.
Çocukluğundan beri jimnastik, yüzme sporu ve biatlon sporuyla uğraşmaktadır..
Pikiran kotorku sudah melampaui benda-benda mati, dan berkembang penuh hasrat pada pesenam Latvian.
Şahane fikirlerim, artık beni aşıyor. Ve artık içimdekini engelleyemiyorum.
(Kolose 4: 12) Kata yang diterjemahkan ”mengerahkan diri” dapat memaksudkan ”berjuang”, seperti yang dilakukan seorang pesenam di pertandingan zaman dahulu.
(Koloseliler 4:12) ‘Cehdetmek’ olarak tercüme edilen sözcük, antik dönemdeki oyunlarda bir sporcu tarafından verilen “mücadeleyi” akla getirebilir.
Senam mengurangi hari absen sakit, menurut sebuah penelitian yang dilakukan Perkumpulan Kebugaran Finlandia.
Finlandiya Sağlık Kurumu tarafından yapılan bir araştırmaya göre egzersiz, çalışanların hastalık nedeniyle işe gidemediği günleri azaltıyor.
Baik pemain basket, pemain tenis, pesenam, atau pemain bridge.
Basketbol oyuncusu, tenis oyuncusu, jimnastikçi ya da briç oyuncusu olup olmamanız fark etmez.
Dia adalah seorang pesenam.
Jimnastikçiydi.
Pada waktunya, namun hanya apabila Linda telah siap, sebuah program senam di ruang senam klinik diperkenalkan, dan itu menjadi bagian penting dari pengobatan.
Zaman içinde, tabii ancak Linda buna hazır olduktan sonra, kliniğin jimnastik salonunda bir egzersiz programı gösterildi ve bu da tedavinin temel kısımlarından biri oldu.
Atau bercinta di loker senam?
Gayet normal
Benan lni pesenam profesional.
Profesyonel bir jimnastikçi bu.
Pesenam pengantin pesanan itu punya alibi.
Chuck'ın salak jimnastikçisinin bahanesi var.
Parkman pergi ke turnamen senam di Eropa
Parkman Avrupa jimnastik turnuvasına gitmişti.
”Latihan badani terbatas gunanya,” dan jalan cepat atau beberapa menit bersenam mungkin adalah yang Anda perlukan untuk membantu Anda kembali kepada pikiran yang sehat dan seimbang. —1 Timotius 4:8.
‘Bedence idmanın biraz yararı’ olduğundan, hızlı bir yürüyüş veya birkaç dakikalık jimnastik hareketleri zihnini yeniden toparlamana yardım etmek için yeterli olabilir.—I. Timoteos 4:8.
Dia memang bukan yang terbaik tapi dia mantan pesenam.
O kadar da zeki bir şey sayılmaz ama eski bir jimnastikçi yani.
Kami adalah pagi hari dimana kau senam pagi dan berlari di bawah langit terbuka.
Biz, koşu bandından inip gökyüzünün altında koştuğunuz sabahız.

Endonezya öğrenelim

Artık senam'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.