Endonezya içindeki melekat ne anlama geliyor?

Endonezya'deki melekat kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte melekat'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki melekat kelimesi yapışmak, yapışkan, bağlamak, yapıştırmak, tutkal anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

melekat kelimesinin anlamı

yapışmak

(stick)

yapışkan

(gummy)

bağlamak

(stick)

yapıştırmak

(bond)

tutkal

(adhesive)

Daha fazla örneğe bakın

Ketika aku pingsan, aku butuh kau untuk mengawasi tangan dan wajahku dg lekat.
Ben baygınken ellerimi ve yüzümü dikkatli izle.
dia mengambil pisau dan dia... melekatkan di leherku.
Bıçağını çekti ve boğazıma dayadı.
Tuts hitamnya lekat, Nada tuts putihnya sumbang, pedalnya tidak berfungsi, dan pianonya sendiri juga terlalu kecil.
Siyah notalar tutukluk yapıyordu, beyaz notaların akordu bozuktu, pedallar çalışmıyordu ve piyano çok küçüktü.
Melekatkan larutan garam lagi.
Serum fizyolojik veriyorum.
Lalu, ia menatap saya lekat-lekat dan berkata, ”Setan pun bilang begitu mengenai kamu!”
Daha sonra gözlerimin içine bakarak “Şeytan aynı şeyi senin için de söylüyor” dedi.
Beberapa komplikasi lainnya, bergantung di mana letak endometrium itu, bisa berupa terbentuknya adhesi (pelekatan bagian-bagian tubuh yang berdekatan karena radang), perdarahan atau sumbatan pada usus, terganggunya fungsi kandung kemih, dan pecahnya jaringan endometrial yang menempel di luar rahim, yang dapat membuat penyakit itu tersebar ke mana-mana.
Bunlardan bazıları şunlardır: Yapışıklıkların oluşması, bağırsak kanaması veya tıkanması, mesanenin işlevinin engellenmesi ve hastalığın yayılmasına yol açabilen bir durum olan, rahim dışına yerleşmiş endometriyum dokularının yırtılması.
Tombol pembunuh di kalung itu melekat di sirkuit yang berbeda.
O kolyedeki acil durum anahtarı farklı bir çevrime bağlı.
Dia berjalan bulat dan menatap lekat- lekat sisi dinding kebun, tapi dia hanya menemukan apa yang ia telah menemukan sebelumnya - bahwa tidak ada pintu di dalamnya.
O yuvarlak yürüdü ve meyve bahçesi duvarının bu tarafında yakından baktı, ama sadece daha önce bulmuş bir kapı olduğunu.
Beginilah aku lekatkan cap di tangannya.
Elimden kopyaladığı da böyle görünüyordu.
Suara Allah menambahkan, ”Buatlah hati bangsa ini keras dan buatlah telinganya berat mendengar dan buatlah matanya melekat tertutup, supaya jangan mereka melihat . . . lalu berbalik dan menjadi sembuh.”
Tanrı’nın sesi, şunları söylemeye devam etti: “Bu kavmın yüreğini semizlet (kabul etmez kıl), ve kulaklarını ağırlaştır, ve gözlerini kapa da, gözlerile görmesinler . . . . ve dönüp şifa bulmasınlar.”
Pelapis melekat pada gigi
Veneer dişe yapışır
Setelah kecelakaan itu, kematiannnya tampak selalu melekat dalam benak saya dan sering menghantui mimpi-mimpi saya.
Kazadan sonra onun ölümü sanki her zaman aklımdaydı ve sık sık rüyalarıma girdi.
Lateks akan menjadi lekat dan kental, sedikit-banyak seperti cuka mengentalkan susu.
Sirkenin sütü kestiği gibi bu da lateksi katılaştırıp pıhtılaştırır.
Peranti yang dapat ditanggalkan dapat dikeluarkan dan dipasang kembali oleh pasien, sedangkan peranti yang tetap secara harfiah dilekatkan pada gigi dan melaksanakan pergerakan gigi yang lebih rumit.
Çıkarılabilen aygıtlar, hasta tarafından çıkarılıp takılabiliyorsa da, sabit aygıtlar gerçek anlamda dişlere yapıştırılır ve daha karmaşık diş hareketlerini mümkün kılarlar.
Ini adalah beberapa serbuk sari yang melekat pada sebuah kemeja katun mirip dengan yang saya pakai sekarang.
Bu şu an üzerime giydiğim gibi bir pamuk t- shirtun içine işlemiş polenler.
Hal ini terjadi sewaktu molekul-molekul air bergerak demikian cepat sehingga berlompatan saling menjauhi satu sama lain dan tidak lagi melekat bersama dalam bentuk cairan.
Bu olay, su moleküllerinin birbirlerine çarpıp artık sıvı halde birbirlerine tutunamayacak kadar hızlı devindiklerinde olur.
Menggunakan bakat-bakat itu, mereka mencari dasar di bawah terumbu untuk melekatkan diri dan hidup di sana sepanjang hidup mereka.
Bu yeteneklerini, resifin tabanını araştırıp, bir yere tutunmak ve geri kalan ömrünü orada tamamlamak için kullanıyorlar.
Mereka melekat dalam ingatan selamanya.
Hiç bir zaman unutamadığın şeyler.
Sampai sekarang, diyakini bahwa mangsa-mangsa itu melekat pada permukaan lidah bunglon yang kasar dan lengket.
Şimdiye kadar avın, bukalemunun dilinin pürtüklü ve yapışkan yüzeyine yapışıp kaldığına inanılıyordu.
”Kebodohan melekat pada hati orang muda”, kata Amsal 22:15, Terjemahan Baru.
Özdeyişler 22:15’te “Akılsızlık çocuğun yüreğinde yer etmiştir” der.
Dengan demikian ”anak Anda kecil kemungkinannya untuk mengembangkan perilaku melekat”.
Böylece “çocuğun korkudan ana-babasına sımsıkı yapışma huyu geliştirme ihtimali azalır.”
Ada banyak kandungan sukrosa dan beberapa kotoran yang melekat di sepatu pembunuh kita.
Katilin buraya getirdiği toprakta bir miktar sükroz bulduk.
Berbicara mengenai krisis lingkungan, saya rasa masalah besar yang ada selama 10 tahun terakhir adalah anak- anak terkunci di dalam kamar mereka melekat pada komputer mereka, dan tidak dapat keluar.
Çevresel krizlerden bahsetmişken, bence geçtiğimiz 10 yıldır karşılaştığımız büyük sorun çocukların odalarında bilgisayarlarına yapışmış bir şekilde odalarında tıkılı kalmaları, dışarı çıkamıyorlar.
Dua puluh pasang otot pada lengan depan Anda melekat pada tulang tangan dan jari Anda yang terdiri dari banyak sambungan oleh tendon-tendon panjang yang lewat di bawah pergelangan tangan Anda yang berserabut.
Dirsekle bilek arasında bulunan 20 çift kas, lifli bir bilekliğin altından geçen uzun kirişlerle, çok eklemli elinize ve parmak kemiklerinize bağlanır.
20 Pada kulitku dan pada dagingku, tulang-tulangku melekat erat,+
20 Bir deri bir kemik kaldım,+

Endonezya öğrenelim

Artık melekat'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.