Endonezya içindeki kolega ne anlama geliyor?

Endonezya'deki kolega kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte kolega'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki kolega kelimesi meslekdaş anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

kolega kelimesinin anlamı

meslekdaş

Daha fazla örneğe bakın

Kolegaku Ann Cury sedang menulis cerita ini.. dari wilayah Lancester, dan dia bersama kami lagi malam ini.
Meslektaşım Ann Curry, Lancester County'deki haberi takip ediyor ve canlı yayında bu gece yine bizimle.
Aku mengawasi peralatan dan inventaris, bukan kehidupan pribadi kolegaku.
Araç gereç ve envanter denetlemekten sorumluyum iş arkadaşlarımız özel hayatlarından değil.
Setelah hilangnya saya, beberapa kolega yang tau bahwa saya admin laman Facebook... memberitahu media tentang hubungan saya dengan laman tersebut, dan saya kemungkinan diculik oleh pasukan keamanan nasional.
Ben ortadan kaybolunca sayfanın admini olduğumu bilen birkaç çalışma arkadaşım basına benim sayfayla bağlantımdan ve devlet tarafından tutuklanmış olabileceğimden bahsetti.
Pada tahun 2002, saya dan seorang kolega menerbitkan artikel yang menjelaskan penelitian PMS dan PMDD, dan beberapa artikel serupa terbit dalam jurnal-jurnal psikologi.
Bu bilgi, 1990lardan beri bilim topluluğunun sahip olduğu bilgidir. 2002 yılında iş arkadaşlarım ve ben, PMS ve PMDD araştırmasını tanımlayan bir makale yayınladık ve psikoloji dergilerinde de birkaç benzer makale yayınlandı.
Kami yakin kolega kami, Craig, sudah memulai presentasi.
Umuyoruz ki iş arkadaşımız Craig çoktan sunuma başlamıştır.
Kolega saya dan saya menciptakan istilah resmi yang kami pakai untuk membedakan dua kategori kandidat.
İş arkadaşlarımla birlikte bu iki kategorideki adayı tanımlamak için bazı resmi terimler oluşturduk.
Dia di apartemen koleganya.
Bir arkadaşının evindeymiş.
Para kolegaku dan aku ingin mengajukan beberapa pertanyaan kepadamu.
İş arkadaşlarım ve ben sana birkaç soru sormak istiyoruz.
Aku berharap bisa meyakinkanmu untuk diwawancarai para kolega.
Ortaklarla bir mülakat için seni kandırmayı umarak buraya geldim.
Ini akan seperti bergaul dengan kolega.
Bir meslektaşımla beraber olmak istemem.
Setelah meneliti sayap capung, insinyur dirgantara Abel Vargas dan para koleganya menyimpulkan bahwa ”sayap-sayap yang diinspirasi alam sangat berguna sewaktu merancang pesawat terbang mikro”.
Uzay ve havacılık mühendisi Abel Vargas ve ekibi yusufçuğun kanatlarını inceledikten sonra, “doğadan esinlenerek tasarlanan kanatların mikro hava araçlarının tasarımında büyük öneme sahip olduğu” sonucuna vardı.
Mungkin itu semua akan dijual ke kolega di Savannah dengan harga diskon.
Tüm parçaları panayırda indirim ile satabilirim.
Diperlukan latihan untuk menjadi seorang pendebat yang baik di dalam perasaan dapat memperoleh manfaat dari kekalahan, tapi untungnya, saya memiliki banyak, banyak kolega yang bersedia maju dan menyediakan latihan itu untuk saya.
Kaybetmekten bir fayda sağlayabilecek türde iyi bir tartışmacı olmak pratik istiyor, ama şanslıyım ki, öne çıkıp bana bu pratiği sağlamaya gönüllü olacak bir çok meslektaşım oldu.
Setelah enam tahun, para sahabat dan kolega saya mendorong saya untuk menerbitkannya, sehingga saya menulis " Kasus pertama nekrofilia homoseksual pada mallard. "
Altı yıldan sonra, arkadaşlarım ve meslektaşlarım beni yayımlamaya zorladılar, böylelikle " Yaban ördeklerinde ilk eşcinsel ölü sevicilik vakası " nı yayımladım.
Seorang kolega sangat membesarkan hati saya ketika ia mengatakan, ”Kami tahu pasti bahwa kamu akan mengambil sikap itu, Reg, karena kamu sudah melakukan pekerjaan Alkitab itu selama bertahun-tahun.”
Bir iş arkadaşımın şu sözleri beni çok cesaretlendirdi: “Reg, zaten senden de bunu beklerdik, çünkü uzun yıllardır Mukaddes Kitap işiyle meşgulsün.”
Selamat datang semua, teman dan kolega yang kami hormati
Saygıdeğer meslektaşlarım ve dostlarım hepiniz hoş geldiniz
Ini bisa datang dari teman sekolah, tetangga, atau kolega yang berupaya melibatkan kita dalam kegiatan yang amoral, tidak jujur, atau kegiatan meragukan lainnya.
Bu kişiler ahlaksızca, dürüst olmayan ya da başka kuşkulu işlerine bizi de dahil etmeye çalışan okul arkadaşlarımız, komşularımız ya da iş arkadaşlarımız olabilir.
Aku terbiasa dengan pasien yang berbohong padaku, bukan kolegaku.
Hastalarımın bana yalan söylemesine alışığım, meslektaşlarımın değil.
Bertahun- tahun yang lalu, kolega saya dan saya mengadakan penelitian di mana kami mengikuti kelompok orang yang sama selama lebih dari 10 tahun.
Yıllar önce bir iş arkadaşımla birlikte aynı grup insanı 10 yıl boyunca gözlemlediğimiz bir çalışma yürüttük.
Ada banyak kolega saya dan ilmuwan lain yang menganggap sudah terlambat untuk menghindari pemanasan 2 derajat.
İki derecelik ısınmadan kaçmak için çok geç olduğunu söyleyen birçok meslektaşım ve bilim insanı var.
Bersama mahasiswa saya di Tutf University dan kolega lainnya, kami telah menghasilkan banyak penemuan baru tentang kunang-kunang: masa pendekatan dan kehidupan seks mereka, pengkhianatan dan pembunuhan yang mereka lakukan.
Tufts Üniversitesi'ndeki öğrencilerim ve diğer meslektaşlarımla beraber ateş böcekleri hakkında birçok yeni keşif yaptık: kur yapmaları ve cinsel yaşamları, ihanetleri ve cinayetleri.
Pada setiap kesempatan, saya membagikan kebenaran Alkitab kepada kolega di rumah sakit tempat saya bekerja di Rusia.
Kutsal Kitaptaki hakikatleri Rusya’da çalıştığım hastanelerdeki iş arkadaşlarımla her fırsatta paylaşıyorum.
Aku akan membawamu untuk berbicara dengan kolegamu.
Anladığım kadarıyla iş arkadaşlarınla konuşmuşsun.
Kolega saya di Google memulai kampanye pencarian untuk menemukan saya, dan protestan di alun-alun menuntut pembebasan saya.
Google'dan arkadaşlarım beni bulmak için bir arama kampanyası başlattılar, meydandaki eylemci kardeşlerim de özgürlüğüm için talepte bulundular.
Sebuah survei atas lebih dari 2.000 pekerja kantor menyingkapkan bahwa kebiasaan yang umum di tempat kerja ini juga mencakup membaca informasi pribadi tentang kolega mereka, menggunakan Internet untuk alasan pribadi selama jam kerja, men-download perangkat lunak yang tidak diizinkan pada komputer kantor, dan menggunakan perangkat lunak milik kantor di rumah.
2.000’den fazla çalışanın katıldığı bir anket bazı yaygın işyeri alışkanlıklarını ortaya çıkardı. Bu alışkanlıkların içinde bilgisayarda iş arkadaşları hakkındaki kişisel bilgilere erişmek, mesai saatlerinde kişisel sebeplerle İnterneti kullanmak, işyerindeki bilgisayarlara izinsiz yazılım programları yüklemek ve ofiste kullanılan yazılım programlarını evde kullanmak bulunuyor.

Endonezya öğrenelim

Artık kolega'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.