Endonezya içindeki perkosaan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki perkosaan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte perkosaan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki perkosaan kelimesi tecavüz, ırza tecavüz, ırza geçme, irza geçme, kolza anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

perkosaan kelimesinin anlamı

tecavüz

(assault)

ırza tecavüz

(rape)

ırza geçme

(rape)

irza geçme

(rape)

kolza

(rape)

Daha fazla örneğe bakın

Akulah yang hendak mereka bunuh, tetapi gundikku itulah yang mereka perkosa,+ dan ia akhirnya mati.
Aslında beni öldürmek istiyorlardı; ama cariyeme tecavüz ettiler+ ve sonra o öldü.
Berikut ini sebagian daftar kasus perkosaan hanya untuk Agustus 2015:
Aşağıda, Ağustos 2015'e ait kısmi bir listeyi okuyabilirsiniz:
Sekarang laki-laki saya akan perkosaan Anda.
Şimdi, sana tecavüz edecek olan benim.
Perkosa dan bunuh wanita tak berdosa dan anak-2, kau bajingan gila?
Masum kadın ve çocuklara tecavüz edip öldürmek mi, hasta herif?
Korban perkosaan memang jarang melakukannya.
Tecavüz kurbanları pek konuşmaz.
Dan kemudian apa yang terjadi adalah bahwa mereka mampu menyatakan bahwa perkosaan merupakan senjata perang, bahwa itu bertentangan dengan kemanusiaan.
Peki ne oldu, tecavüzün bir insanlık dışı bir savaş silahı olarak kabul edilmesini sağladılar.
Perkosa!
Tecavüze!
(Tertawa) Jadi saya mulai melacak hal-hal seperti pernyataan yang benar-benar bodoh, canggung, bernada seksual; kosa-kata yang buruk; berapa kali seorang pria memaksa saya untuk bertos.
(Kahkahalar) Bunun üzerine ben de, gerçekten aptalca, tuhaf, cinsel yorumları, kötü kullanılan kelimeleri, beni kaç kere beşlik çakmaya zorladığını takip etmeye başladım.
Baru-baru ini seorang homoseks memecahkan rekor modern karena pembunuhan yang sangat mengejutkan dari 33 pria muda yang ia ’perkosa’.
Daha geçenlerde bir homoseksüel 33 genci öldürmekle yeni bir rekor kırmıştır.
Aku bilang perkosa, kau bilang jangan.
Ben tecavüz et derim, sense etme.
Itu dinamakan perkosaan.
Bir olgunlaşma çağrısı.
Constable, sesuai pedoman kosa kata resmi kita tidak lagi menyebut kejadian ini " kecelakaan " tapi " tabrakan ".
Memur Bey, resmi tabirler kılavuzuna göre artık bu olaylara " kaza " değil, " çarpışma " dememiz gerekiyor.
Kamu mendapat poin ketika hasil tes DNA dari peralatan perkosaan tidak jelas.
Tecavüz araştırmasında DNA sonuçlarının işe yaramaz olması sana şans yaratmıştı.
perkosa aku!
Bırak lan beni!
Tapi sekarang dengan beberapa dari kosa kata dibuang dari sini mari kita berbicara sedikit tentang zygot dan bagaimana zygot menjadi manusia, dan bagaimana manusia ini akhirnya memproduksi gamet, yang kemudian dapat membuahi gamet orang lain untuk membentuk lebih banyak zygot.
Ama şimdi bu kelimelerin bazılarını atarsak, biraz da zigotlar ve onların nasıl insana döndüğü ve sonra bu insanların nasıl yeni zigotlar üretmek için diğer insanların gametlerini dölleyebilecek gametler ürettiği hakkında konuşalım.
Liberia telah hancur karena salah satu perang sipil paling berdarah di Afrika yang menyebabkan lebih dari 200. 000 orang meninggal, ribuan wanita mengalami trauma karena perkosaan dan kejahatan.
Liberya Afrikan'ın en ağır iç savaşlarından birini yaşamıştı, 200, 000 ́den fazla kişi öldü binlerce kadın çok geniş kapsamlı suç ve tecavüze maruz kaldı
Apakah mereka perkosaan dia dan memukulinya sampai mati?
Ona da tecavüz edip öldürürler miydi dersin?
Lalu saya menghitung, mereka menggunakan 200 kosa kata Inggris satu sama lain
Sonra ölçtüğümde, kendi aralarında 200 kadar İngilizce kelime kullanıyorlardı
Kata "<em>Agile</em>" masuk dalam kosa kata pada tahun 2001 ketika Jeff Sutherland dan sekelompok desainer bertemu di Utah dan menulis 12 poin Manifesto Agile.
Kelime olarak 'agile' sözlüklere 2001 yılında Jeff Sutherland ve bir grup tasarımcı Utah'da buluştuklarında ve 12-maddeli Agile Manifesto'yu yazdıklarında girdi.
Aku tidak pernah perkosa siapapun.
Kimseye tecavüz etmedim.
Setiap hari kami mendengar pencurian, perampokan, penculikan, perkosaan..
Biz hergün hırsızlık, gasp, tecavüz gibi olaylar duyuyoruz...
Tapi Perkosa ( rape ) aku.
Tecavüz et dedim.
Jika putri mu berpikir aku adalah seorang pemerkosa, maka dia akan aku perkosa.
Eğer kızın tecavüzcü olduğumu söylerse, ona tecavüz ederim.
Seorang remaja yang pernah mengalami penganiayaan dan perkosaan perlu mengutarakan diri kepada orang dewasa yang dapat dipercaya dan mendapatkan bantuan.
İstismar edilen bir genç meselesini güvenilir bir yetişkine açıp yardım aramalıdır.
Kau perkosa aku.
Tecavüz etmeni.

Endonezya öğrenelim

Artık perkosaan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.