Fransızca içindeki angle ne anlama geliyor?
Fransızca'deki angle kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte angle'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki angle kelimesi açı, bakış açısı, görüş açısı, yol, tarz, köşe, köşe başı, bakış açısı, görüş açısı, köşe, köşe, görüş, fikir, düşünce, kanı, kıvırmak, bükmek, düzeltmek, açı, köşe, köşe masa, dik açı, dik açılı, görüş açısı, kör nokta, dik açılı, yükselme açısı, kam açısı, kare yapmak, köşesinde olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
angle kelimesinin anlamı
açınom masculin (Géométrie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les lignes se croisent en un angle aigu. |
bakış açısı, görüş açısınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Du point de vue de John, ce plan n'était pas une bonne idée. |
yol, tarznom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Justin a décidé d'aborder le problème sous un nouvel angle. |
köşe, köşe başı(rue) (sokak, cadde) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je vous retrouverai à l'angle de Jefferson Avenue et de Broad Street. İzmir Caddesi ile Necatibey Caddesi'nin köşesinde buluşalım. |
bakış açısı, görüş açısınom masculin (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dan a étudié le problème sous un nouvel angle afin d'essayer de trouver une solution créative. |
köşe(intersection de 2 murs) (duvar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y avait une chaise dans le coin droit de la salle. Odanın sağ köşesinde bir iskemle vardı. |
köşenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ne vous cognez pas contre le coin de la table. Masanın köşesine dikkat et, bir yerini vurup acıtma. |
görüş, fikir, düşünce, kanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon point de vue est que nous devrions continuer d'essayer jusqu'à ce que nous ayons épuisé toutes les possibilités. |
kıvırmak, bükmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Veuillez incliner le cure-pipe de sorte à lui faire prendre la forme d'un triangle. |
düzeltmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
açı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) D'après les coordonnées, nous devrions continuer à un azimut de 280 degrés. |
köşeadjectif invariable (situé dans un coin) La mère posa les livres de collection sur la table d'angle. |
köşe masanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Brian était assis à une table d'angle au restaurant. |
dik açınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le sol est en pente, il ne forme pas un angle droit avec le mur ! |
dik açılılocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
görüş açısınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a trop de grandes personnes devant moi ; il faut que je me déplace pour avoir un meilleur angle de vue. |
kör noktanom masculin (Automobile) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quand j'ai changé de voie, je n'ai pas vu la voiture dans l'angle mort. |
dik açılı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Comme l'immeuble était triangulaire, aucun des coins n'était à angle droit. |
yükselme açısınom masculin (hélice) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kam açısınom masculin (machine) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kare yapmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a fallu rendre carrées (or: carrer) les planches pour un résultat homogène. |
köşesinde olmak(se trouver à une intersection) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le magasin de bonbons fait l'angle avec ma rue. |
Fransızca öğrenelim
Artık angle'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
angle ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.