Fransızca içindeki cuit ne anlama geliyor?

Fransızca'deki cuit kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte cuit'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki cuit kelimesi pişirmek, pişmek, sıcaktan bunalmak, pişirmek, fırında pişirmek, kızarmak, kasıp kavurmak, pişmiş, pişirilmiş, fırınlanmış, başı belada, başı dertte, pişmiş, sarhoş, pişirmek, fırında pişmek, ızgarada pişirmek, sert, sert erkek, defolup gitmek, kaynatmak, fazla pişirmek, defol git, (eti, vb.) kendi suyunda pişirmek, mikrodalga fırında yemek pişirmek, buharda pişirmek, kısık ateşte pişirmek, hafif ateşte haşlamak/pişirmek, haşlamak, buharlama, güveç yapmak, ızgarada pişirmek, fazla pişirmek, hafifçe haşlamak, ızgara yapmak, kömürde pişirmek, baharatlı sosla pişirmek, güveçte pişirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

cuit kelimesinin anlamı

pişirmek

verbe transitif (seramik fırınında, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
On cuit la poterie dans un four.

pişmek

verbe intransitif

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Mets la casserole sur la plaque à basse température et laisse cuire.

sıcaktan bunalmak

(figuré : personne) (kişi)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
La vache ! On cuit ici ! Je vais piquer une tête dans la piscine.

pişirmek

verbe transitif (four) (çömlek, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le potier cuit ses poteries dans un four.

fırında pişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Fais cuire le gâteau une demi-heure, puis vérifie si c'est bon.

kızarmak

(yiyecek)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Utilise la poêle pour faire frire le bacon.

kasıp kavurmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le soleil chaud de l'été brûlait la vallée.

pişmiş, pişirilmiş

(nourriture) (yiyecek)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Après 20 minutes dans l'eau bouillante, les patates sont cuites.

fırınlanmış

adjectif (poterie) (çömlek)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

başı belada, başı dertte

adjectif (figuré, familier) (argo)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
S'ils découvrent que tu as parlé, tu es cuite.

pişmiş

adjectif (nourriture) (yemek)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

sarhoş

adjectif (figuré : saoul)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

pişirmek

verbe transitif (nourriture) (yemek)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Faites cuire le poisson 15 minutes.

fırında pişmek

verbe intransitif

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Je vais prendre un thé le temps que mon gâteau cuise.

ızgarada pişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Faites griller le steak sur du charbon jusqu'à ce qu'il soit saignant. J'ai saisi le bœuf en le faisant griller à haute température.

sert

(figuré) (kişi, mecazlı)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
La vieille dame montrait rarement la moindre émotion and les gens disaient qu'elle était dure.

sert erkek

nom masculin

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Il voudrait que tout le monde le voie comme un dur à cuire.

defolup gitmek

(familier)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Mon petit frère était tellement énervant que je lui ai dit de se casser.

kaynatmak

(de l'eau)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Fais bouillir le tout 10 minutes avant d'ajouter la crème.

fazla pişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

defol git

(familier)

(ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.)

(eti, vb.) kendi suyunda pişirmek

verbe intransitif (Cuisine)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Pendant que le poulet était en train de cuire dans son jus, j'ai coupé les carottes et le panais en morceaux.

mikrodalga fırında yemek pişirmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

buharda pişirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Sean a cuit des légumes à la vapeur comme plat d'accompagnement.

kısık ateşte pişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Wendy a fait mijoter le bœuf jusqu'à ce qu'il soit très tendre.

hafif ateşte haşlamak/pişirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Fais attention à ne pas trop cuire les œufs. Cuis-les à feu doux.

haşlamak

(nourriture) (yiyecek)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
J'aime faire bouillir des crevettes avec des pommes de terre et du maïs.

buharlama

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
La cuisson à la vapeur est une façon saine de cuire les légumes et la viande.

güveç yapmak

verbe transitif (fırında)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Fais-le cuire à la cocotte sur feu doux pendant quatre heures.

ızgarada pişirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Joe aimait inviter ses amis pour faire cuire des steaks sur le grill, boire, et se détendre dans le jardin.

fazla pişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Je crois que j'ai trop cuit les œufs.

hafifçe haşlamak

verbe transitif (des légumes) (sebze)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Faire cuire les feuilles d'épinards dans un wok.

ızgara yapmak

(açık havada)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Tu fais les steaks au barbecue et moi, je m'occupe de la salade.

kömürde pişirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

baharatlı sosla pişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Faisons cuire ce poulet au barbecue plutôt qu'au four ce soir.

güveçte pişirmek

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tom a cuit à l'étouffée de la venaison provenant de la chasse de la semaine dernière et a fait de la soupe.

Fransızca öğrenelim

Artık cuit'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

cuit ile ilgili kelimeler

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.