Fransızca içindeki extraordinaire ne anlama geliyor?
Fransızca'deki extraordinaire kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte extraordinaire'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki extraordinaire kelimesi beklentilerin ötesinde, harika, mükemmel, fevkalâde, olağanüstü, özel olarak görevlendirilmiş, olağandışı, sıradışı, tuhaf, garip, acayip, harika, mükemmel, fevkalâde, harika, müthiş, muhteşem, fevkalâde, en iyi, birinci sınıf, farklı, olağanüstü, harika, fevkalade, harika, fevkalâde, olağanüstü, mükemmel, kusursuz, üstün, büyü gibi, harika, muhteşem, fevkalade, müstesna, kocaman, çok alkış alan oyuncu veya gösteri, fevkalâde, olağanüstü, olağandışı, tuhaf, garip, acayip, olağanüstü, şanslı/talihli olay, üstün kimse, şans eseri, üstün yetenek/kabiliyet anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
extraordinaire kelimesinin anlamı
beklentilerin ötesindeadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Rachel a fait des efforts extraordinaires pour obtenir sa bourse. |
harika, mükemmel, fevkalâde
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'exposition présente une collection extraordinaire de sculptures faites par des artistes locaux. |
olağanüstüadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
özel olarak görevlendirilmişadjectif (ambassadeur) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'ambassadeur extraordinaire se charge de cette mission diplomatique. |
olağandışı, sıradışıadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'athlète a fait un saut remarquable. |
tuhaf, garip, acayipadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le talent de Sonia pour jouer du piano est extraordinaire (or: remarquable). |
harika, mükemmel, fevkalâdeadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Son extraordinaire performance dans la course lui a fait remporter une médaille. |
harika, müthiş, muhteşem, fevkalâdeadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
en iyi, birinci sınıf
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
farklıadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il faut un talent extraordinaire (or: exceptionnel) pour être gardien de but. |
olağanüstü, harika, fevkaladeadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) John était un être remarquable. |
harika, fevkalâde, olağanüstü
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) En récompense de ses résultats incroyables à l'école, les parents de Danny lui ont acheté un chiot. |
mükemmel, kusursuz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nous avons passé une journée parfaite aujourd'hui. Bugün mükemmel bir gün geçirdik. |
üstün
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
büyü gibi(figuré) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il a une capacité magique à faire de l'argent avec rien. |
harika, muhteşemadjectif (excellent) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Son derece yetenekli, harika bir oyuncu. |
fevkalade, müstesna(personne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Son jeu a été exceptionnel (or: extraordinaire) au cours de ce match ; on ne devrait pas s'attendre à revoir de telles prouesses de sitôt. |
kocamanadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çok alkış alan oyuncu veya gösteri(prestation, interprétation) |
fevkalâde, olağanüstüadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ses idées rares (or: exceptionnelles, extraordinaires) sur l’éducation des enfants rendent ses livres irrésistibles. |
olağandışı, tuhaf, garip, acayipadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cet enfant a un talent peu commun pour la musique ; vous devriez l'inscrire dans une école spécialisée. |
olağanüstü
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şanslı/talihli olay
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Par un coup de chance extraordinaire, j'ai eu un vol plus tôt. |
üstün kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şans eserinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'était juste un incroyable hasard qui a fait que nous étions assis l'un à côté de l'autre pour le dîner. |
üstün yetenek/kabiliyetnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Son don pour le piano est exceptionnel pour son âge. |
Fransızca öğrenelim
Artık extraordinaire'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
extraordinaire ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.