Fransızca içindeki reporté ne anlama geliyor?
Fransızca'deki reporté kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte reporté'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki reporté kelimesi ertelemek, sonraya bırakmak, TV/radyo muhabiri, muhabir, gazete muhabiri, muhabir, gazeteci, ertelemek, ertelemek, ertelemek, ertelemek, tehir etmek, sonraya bırakmak, ertelemek, ertelemek, sonraya bırakmak, devreden, ertelenmiş, tehir edilmiş, bakmak, sonraki yıla nakletmek, geciktirmek, grafiğini çizmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
reporté kelimesinin anlamı
ertelemek, sonraya bırakmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les organisateurs ont dû reporter le spectacle à demain car l'un des artistes était malade. |
TV/radyo muhabiri, muhabir
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous passons à présent à notre journaliste en direct de Khartoum. |
gazete muhabiri, muhabir, gazeteci
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est le journaliste financier du Washington Post. |
ertelemekverbe transitif (dans le temps) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ertelemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
ertelemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je suis occupée cet après-midi, pouvons-nous reporter notre réunion à demain ? Il était trop occupé le matin, alors il a reporté son rendez-vous à l'après-midi. |
ertelemek, tehir etmek, sonraya bırakmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous différons la réunion à jeudi. |
ertelemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ils ont décidé de différer le mariage d'un an. |
ertelemekverbe transitif (toplantı, duruşma) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ajournons la réunion jusqu'à ce que nous soyons sûrs que le projet ait le feu vert. ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Toplantıyı gelecek haftaya erteledik. |
sonraya bırakmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
devredenadjectif (Téléphone : minute) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ertelenmiş, tehir edilmiş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La réunion différée a désormais lieu jeudi. |
bakmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il a consulté ses notes. |
sonraki yıla nakletmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mon patron ne veut pas que je reporte mes vacances à l'année prochaine alors il faut que je les prenne maintenant. |
geciktirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La réunion a été repoussée d'une semaine. |
grafiğini çizmekverbe transitif (sur un graphique : des coordonnées) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Reportez la solution sur le graphique. |
Fransızca öğrenelim
Artık reporté'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
reporté ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.