Fransızca içindeki tour ne anlama geliyor?
Fransızca'deki tour kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tour'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki tour kelimesi şaka, muziplik, bina, (satranç) kale, kule, tur, dönüş, devir, sıra, sarım, bükme, kısa gezinti, değişme, kötülük, shirbazlık numarası, döndürme, numara, büyük kasa, kule, istasyon, torna, çok katlı bina, devir, devir, dönüş, dönme, dönüş, seçim, sıra, sıra, ilk oynama hakkı, sıra, sıra, kale, gezi, sıra, helezon (şeklinde) oluşum, eşek şakası, hesap, devriye, marifet, beceri, (pist etrafında atılan) tur, kule, kontrol kulesi, tur operatörü, u dönüşü, seri üretim yapmak, seyahat, gezi, sıradaki, tur, kontrol etmek, sırayla, sıra ile, münavebeyle, dönüşümlü olarak, devamlı, sürekli, uyanık, sondaj donanımı, kart sihirbazlığı, bel ölçüsü, (birşeyi taşımak için boyuna asılan) ip, boyun kordonu, devre, gözetleme kulesi, bekçi/nöbetçi kulesi, gezme, şömine çerçevesi, kapüşon, kule muhafızı, kontrol kulesi, büyük gezi, şeref turu, sihirbazlık gösterisi, araba gezisi, bisiklet gezintisi, bot turu, Eyfel Kulesi, özel beceri, özel yetenek, sırasını beklemek, özel yeteneği olmak, özel bir beceriye sahip olmak, (arabayla, vb.) hızla geçmek, (otomobille) gezintiye çıkmak, denemek, yürüyüş yapmak, sırayla yapmak, dışarı çıkmak, fiyatları karşılaştırmak, dünyanın çevresinde, sırayla, (araba yarışı) tur, şampiyonu belirleyen yarışma/müsabaka, devre, teftiş, üçkağıt, boyun bağı, montaj kulesi, arabayla gezdirmek, değişmek, sırasını beklemek, gezintiye çıkmak, etrafında dönmek, çevresinde dönmek, etrafından dolaşmak, teftiş etmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tour kelimesinin anlamı
şaka, muziplik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il était connu pour les tours qu'il jouait à ses collègues acteurs. Ünlü yıldız, diğer aktör arkadaşlarına yaptığı şakalarla (or: muzipliklerle) tanınmıştı. |
binanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils construisent une nouvelle tour de bureaux en centre-ville. Şehir merkezine yeni bir ofis binası inşa ediyorlar. |
(satranç) kalenom féminin (Échecs) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La tour est allée de l'autre côté du plateau et a pris le cavalier. |
kulenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est dans cette tour que le roi emprisonnait ses ennemis. Kral düşmanlarını bu kaleye hapsediyordu. |
turnom masculin (Sports) (yarış, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est le troisième tour des phases finales. |
dönüşnom masculin (rotation) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Juste quelques tours de manivelle suffiront à bien serrer l'étau. |
devirnom masculin (révolution complète) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Chaque tour de roue donne de la puissance au moulin. |
sıranom masculin (Jeux) (oyun, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est ton tour, alors lance le dé. Sıra sende, haydi zarı at. |
sarımnom masculin (de clé,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Encore un tour et le câble devrait être enroulé autour de la bobine. |
bükme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Encore deux tours de câble autour du poteau devraient suffire. |
kısa gezintinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un petit tour dans le coin nous permettra de faire une petite pause dans notre travail . |
değişmenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un nouveau tour étrange dans nos vies se produisit lorsque mamie commença à voir des fées au fond du jardin. |
kötülüknom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Son partenaire précédent lui a joué un mauvais tour. |
shirbazlık numarası(magie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les enfants adoraient les tours de magie du magicien. |
döndürme(torsion) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
numaranom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
büyük kasanom féminin (d'ordinateur) (bilgisayar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kule, istasyon(Télécommunications) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont construit un relais de téléphone mobile près de l'école du quartier. Mahalledeki okulun yanına bir baz istasyonu yerleştirdiler. |
tornanom masculin (outil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çok katlı bina(immeuble) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) De nombreuses tours construites dans les années 1960 ont maintenant été démolies. |
devirnom masculin (mécanique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
devir, dönüş, dönmenom masculin (mécanique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le moteur effectue cent tours par seconde. Motor saniyede yüz devir yapar. |
dönüş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
seçimnom masculin (cartes) (briç) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Est-ce que tu vas suivre ? C'est ton tour. |
sıranom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est ton tour. Voici les dés. |
sıra(Cartes) (iskambil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) À qui le tour ? |
ilk oynama hakkınom masculin (Cartes) (iskambil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est ton tour. Vas-y, joue. |
sıra(Jeu) (oyun, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est mon tour ! Oyun sırası bende. |
sıranom masculin (Jeu) (oyunda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est mon tour. Tu peux me passer les dés, s'il te plaît ? |
kalenom féminin (Échecs) (satranç) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il avança sa tour de cinq cases en avant. |
gezi(court) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Allons faire un tour au port aujourd'hui. |
sıra(jeu) (oyun) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est ton tour : dépêche-toi de lancer le dé. |
helezon (şeklinde) oluşum
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
eşek şakası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les farces de Dawn commençaient à exaspérer ses collègues. |
hesap
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le scientifique écrivit les mesures prises par ses instruments. |
devriye(facteur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai dit bonjour au livreur de journaux qui faisait sa tournée quotidienne. |
marifet, beceri
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je ne sais pas encore bien couper les tomates, il faut que je prenne le pli. |
(pist etrafında atılan) tur
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a établi un record de vitesse pour un tour de piste. |
kule, kontrol kulesinom féminin (Aéronautique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La tour de contrôle a perdu le contact avec le pilote juste avant l'accident. |
tur operatörü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un assez grand nombre de voyagistes ont plié boutique ces derniers temps. |
u dönüşünom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous nous sommes retrouvés dans une impasse et avons dû faire demi-tour. |
seri üretim yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
seyahat, gezi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons fait un voyage en Europe l'année dernière. Geçen yaz Avrupa seyahatine çıktık. |
sıradakiadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tur
Les Smith ont fait un voyage touristique en Italie. |
kontrol etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sırayla, sıra ile, münavebeyle, dönüşümlü olarak
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Ce film est tour à tour drôle et touchant. |
devamlı, sürekli(perdre) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Ce contrat nous fait perdre de l'argent à tour de bras. |
uyanık(mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il faut être réactif pour dénicher les meilleures affaires. |
sondaj donanımı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les appareils de forage sur terre sont différents des appareils de forage en mer. |
kart sihirbazlığınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il connait plein de tours de cartes. |
bel ölçüsünom masculin (d'une personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le tailleur va prendre votre tour de poitrine et votre tour de taille. |
(birşeyi taşımak için boyuna asılan) ip, boyun kordonu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le nouvel étui de l'iPad de Rob était accompagné d'un cordon. |
devre(Base-ball) (beyzbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
gözetleme kulesi, bekçi/nöbetçi kulesi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les gardes avaient une vue dégagée de l'entrée de la prison depuis le mirador. |
gezme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şömine çerçevesinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kapüşon
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kule muhafızınom masculin (İngiltere) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kontrol kulesinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Avant que les avions n'entrent en collision, la tour de contrôle les a alertés qu'ils étaient trop près. |
büyük gezinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les touristes britanniques visitaient Venise au XVIIIe siècle lors de leur tour d'Europe. |
şeref turunom masculin (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Après sa victoire, le coureur a effectué un tour d'honneur devant la foule en délire. |
sihirbazlık gösterisinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La femme coupée en deux est un célèbre tour de magie. |
araba gezisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bisiklet gezintisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont mis leur casque et ils sont partis faire une promenade à vélo. |
bot turunom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je vous propose de faire un petit tour en bateau. |
Eyfel Kulesinom propre féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La tour Eiffel est une icône de Paris connue dans le monde entier. |
özel beceri, özel yetenek(capacité physique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La porte peut être difficile à déverrouiller si tu n'as pas le coup de main (or: la technique). |
sırasını beklemeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il faut attendre son tour. Sıranızı beklemeniz gerekli. |
özel yeteneği olmak, özel bir beceriye sahip olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
(arabayla, vb.) hızla geçmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
(otomobille) gezintiye çıkmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Faisons un tour en voiture jusqu'à la plage avec les enfants. |
denemeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le professeur a dit que les enfants devraient attendre s'ils voulaient faire un tour sur les manèges. |
yürüyüş yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai demandé à ma copine si ça lui disait d'aller se promener avec moi. |
sırayla yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Veux-tu que nous conduisions à tour de rôle ? Au bal, j'ai dansé avec sa femme à tour de rôle. |
dışarı çıkmaklocution verbale (familier) (kısa süreliğine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je vais faire un tour au supermarché, je reviens dans 10 minutes. |
fiyatları karşılaştırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) C'est une bonne idée de comparer les prix (or: de faire jouer la concurrence) avant d'acheter une nouvelle voiture. |
dünyanın çevresinde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Le navire de Magellan a navigué autour du monde (or: a fait le tour du monde) au XVIe siècle. |
sırayla
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Nous avons bu la bouteille chacun notre tour (or: à tour de rôle) jusqu'à ce qu'elle soit vide. |
(araba yarışı) turnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le coureur en tête a eu un accident au quatrième tour. |
şampiyonu belirleyen yarışma/müsabaka(Politique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Seuls deux candidats peuvent concourir au second (or: deuxième) tour. |
devrenom masculin (Criquet) (kriket oyunu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
teftiş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'inspecteur de l'usine fera un tour complet demain. |
üçkağıt(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le projet d'investissement était une arnaque, une véritable escroquerie. |
boyun bağı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
montaj kulesi(Aéronautique) (füze) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
arabayla gezdirmeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il l'a emmenée faire un tour sur la côte au coucher du soleil. |
değişmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sırasını beklemeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tu veux prendre ta revanche sur lui ? Tu vas devoir attendre ton tour ! |
gezintiye çıkmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
etrafında dönmek, çevresinde dönmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
etrafından dolaşmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Vous devrez faire le tour de la montagne pour passer de l'autre côté. |
teftiş etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les inspecteurs sanitaires feront un tour de l'usine aujourd'hui. |
Fransızca öğrenelim
Artık tour'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
tour ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.