Fransızca içindeki tu ne anlama geliyor?

Fransızca'deki tu kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tu'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki tu kelimesi vermemek, sen, sen, sen, sen, siz, siz, -eceksin, -eceksiniz, -ersin, -arsın, -ursun, -ürsün, -ırsın, -irsin, -miştin, -muştun, -müştün, -mıştın, sessiz olmak, saklamak, sessiz olmasını sağlamak, sessiz olmak, susmak, bağırmak, bağırarak birisinin sesini bastırmak, sessiz olmak, sükût etmek, susmak, susturmak, susmak, çenesini tutmak, susturmak, susturmak, bağırarak susturmak, susmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

tu kelimesinin anlamı

vermemek

(aide, consentement, permission, soutien)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le patron a refusé de consentir aux vacances de l'employé jusqu'à ce qu'il ait terminé le projet sur lequel il travaillait.

sen

(sujet singulier, tutoiement)

(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").)
Tu devrais manger tes haricots verts.
ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Sen de bizimle sinemaya gelecek misin?

sen

pronom (eskil)

(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").)
Tu ne seras point autorisé à loger dans cette auberge.

sen

(sujet, singulier : tutoiement)

(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").)

sen

(sujet)

(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").)

siz

(indéfini) (herkes anlamında)

(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").)
On ne doit pas nager après avoir mangé.
ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Yemek yedikten hemen sonra kesinlikle yüzmemeniz gerekir.

siz

(indéfini)

(zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu sözcüktür (örnek: "kitabı gördün mü? > bunu gördün mü?").)
Certains insectes sont si petits qu'on ne les voit pas.

-eceksin, -eceksiniz

Si tu refuses cette offre d'emploi, tu le regretteras.

-ersin, -arsın, -ursun, -ürsün, -ırsın, -irsin

Tu serais bête de démissionner d'un boulot aussi génial.
Böyle iyi bir işten ayrılırsan aptallık edersin.

-miştin, -muştun, -müştün, -mıştın

Quand je t'ai rencontré pour la première fois, tu venais d'avoir ta licence.
Seninle ilk tanıştığımızda üniversiteden yeni mezun olmuştun.

sessiz olmak

verbe pronominal

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Les petits animaux se taisent jusqu'à ce que les prédateurs partent.

saklamak

locution verbale (sır)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je te le dirais bien, mais je ne sais pas si tu es capable de taire un secret.

sessiz olmasını sağlamak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Essayez de faire taire vos enfants : c'est une église, pas une cour de récréation !

sessiz olmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Une fois qu'ils ont commencé à dessiner avec leurs crayons, les enfants se sont tus.

susmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

bağırmak, bağırarak birisinin sesini bastırmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Jennifer a essayé de parler lors de la convention, mais les délégués l'ont fait taire en criant plus fort qu'elle.

sessiz olmak, sükût etmek, susmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
La foule s'est tu au moment où le conférencier est apparu.

susturmak

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

susmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Le groupe d'enfants s'est tu lorsqu'il a vu la foudre.

çenesini tutmak

(argo)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

susturmak

verbe transitif (birisini)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

susturmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

bağırarak susturmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Il a fait taire son adversaire.

susmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
La foule s'est tue quand le concert a commencé.

Fransızca öğrenelim

Artık tu'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.