İngilizce içindeki birth ne anlama geliyor?
İngilizce'deki birth kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte birth'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki birth kelimesi doğum, soy, başlangıç, doğurmak, doğum belgesi, doğum kontrolü, doğum kontrol hapı, doğum ismi, doğum adı, doğum oranı, doğum tarihi, doğuştan, doğma büyüme, doğum tarihi, doğum yapmak, doğurmak, yavrulamak, yavrulamak, yol açmak, doğum yeri anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
birth kelimesinin anlamı
doğumnoun (childbirth) (çocuk doğurma) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The birth went well and the mother is feeling fine. Çok iyi geçen doğum sonrasında annenin de sağlığı iyidir. |
soynoun (ancestry) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The Queen was not of noble birth. |
başlangıçnoun (figurative (beginning) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Many say the birth of civilization occurred in the Middle East. |
doğurmaktransitive verb (baby: give birth to) (çocuk) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) My grandmother birthed all ten of her babies without medical intervention. |
doğum belgesinoun (record of a birth) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) To get a passport you will need your birth certificate. |
doğum kontrolünoun (contraception) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There are many methods of birth control. |
doğum kontrol hapınoun (contraceptive tablet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Women take the birth control pill to avoid getting pregnant. |
doğum ismi, doğum adınoun (name on birth certificate) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Her birth name was Georgiana, but everyone just called her Georgie. |
doğum oranınoun (ratio of babies born in an area to population) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
doğum tarihinoun (date [sb] was born) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) My birthdate is August 20, 1970. |
doğuştanadverb (through natural talent) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) He was an artist by birth. |
doğma büyümeadverb (through one's family) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The U.S. Constitution requires the president to be American by birth, not a naturalized citizen. |
doğum tarihinoun (day, month and year when [sb] was born) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Please include your full name and date of birth on the form. |
doğum yapmakverbal expression (have a baby) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sarah gave birth on Tuesday. |
doğurmakverbal expression (woman: to baby) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Emily gave birth to twin girls last Saturday. |
yavrulamakverbal expression (animal: have offspring) (hayvan) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Our cat crept to a quiet corner of the garden to give birth. |
yavrulamakverbal expression (animal: to young) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Labradors usually give birth to between six and eight puppies. |
yol açmakverbal expression (figurative (create, bring about) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Henry Ford gave birth to the automotive industry. |
doğum yerinoun (location where [sb] was born) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Many people never travel far from their place of birth. |
İngilizce öğrenelim
Artık birth'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
birth ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.